Yapay Zeka Bizlere Karşı Savaş Açacak Mı?

Berk Buldanlı

Berk Buldanlı

E-Commerce Specialist Digital Transformation Enthusiast and yes,long live rock'n'roll !

Teknoloji hayatlarımızı korkutucu olacak derecede derinden ve hızlı bir şekilde değiştiriyor. Bundan dolayı da bizlerde teknolojiden korkma hali oluşuyor ve gelecek teknolojilerin hayatımıza ne şekilde etki edeceğini düşünmeden edemiyoruz.
Wired Magazine’de yayınlanan yazıda uzmanların sürücüsüz arabalar, şeytani yapay zeka ve diğer teknolojiler hakkında ne derece endişelenmemiz gerektiğine dair görüşleri bulunuyor.

Sürücüsüz Arabalar Üstümüze Doğru Gelecekler mi?

Sakin olun. Direksiyonu sıktığınız parmaklarınızı gevşetebilirsiniz. Sürücüsüz arabaların test edildiği, kamuya açık yollarda-San Francisco,Boston,Tempe,Arizona- arabaların sincapları veya yayaları ezmesini engellemek için bulunan deneyimli mühendisler bulunuyor.
RAND Belirsizlik Altında Karar Verme Merkezi’nin koordinatörü Nidhi Kalra, ”Arabaların ne yaptığına dikkat etmek,bu kişinin görevi.” diye belirtiyor. Uzmanların en iyimser tahminlerine göre, kara yollarında sürücüsüz arabaları görmemize en az üç yıl daha var. Bu teknoloji asla hatasız olmayacak, insanlar elbet trafik kazalarında öleceklerdir. Fakat Robotaxi girişiminde Chief Innovation Officer olan ve aynı zamanda Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi eski başkanı Mark Rosekind’a göre, sürücüsüz araçların hayat kurtarma ihtimali daha yüksek. Aynı zamanda kazaların %94’ünün insanların hataları yüzünden olduğu da bir gerçek.

Hackerlar E-Postamı Hackleyip Yayınlayabilirler mi?

E-postanıza erişmek o kadar da zor bir şey değil. Electronic Frontier Vakfı’nın Kıdemli Personel Teknisyeni Seth Schoen “Teknik destek görevlisiyim ve şifrenizi bilmem gerekiyor.” şeklinde yazılmış bir e-mail hala şok edici bir oranda işe yarıyor. “ diye belirtiyor.
Fakat hemen korkmayın. Konu,e-postalarınızı sızdırmaya gelince ortalama bir insana yönelik tehdit çok azdır. Tüm Panama Kağıtları, Macron kampanyası gibi saldırılar sizde bir paranoya hissi uyandırabilir fakat eğer bir Kardashian veya Trump değilseniz, kişisel yazışmalarınız siber hırsızlar için pekte ilgi çekici değildir.

Siber Savaşa Hazır mıyız?

Eski ABD Terörler Mücadele lideri Richard Clarke,2010’da çıkardığı “CyberWar” kitabı ile, bir avuç ülkenin dijital bir çatışmada ne kadar etkili olacağını derecelendirdi. Onun formülüne göre ABD en üstlerdeydi fakat listenin en başında bulunan ülke Kuzey Kore’ydi.
Rusya veya Amerika dünyanın en büyük siber saldırı yeteneklerine sahip olabilir fakat Kuzey Kore’nin daha önemli bir avantajı vardı: Dijital Bağımlılık Eksikliği. Vatandaşlar internetten çok kopuk oldukları için, siber-korsanlar ev cephesinde çok büyük bir etki yaratmadan saldırıya geçebilirler. Fakat ABD, rakiplerine nazaran çok daha fazla internete bağımlı bir topluluk. Bu yüzden Clarke, Amerika’yı “ulusal güvenlik için tehdit “ olarak adlandırılan tehditlere karşı çok daha fazla savunmasız olarak nitelendiriyor.
Şu an 2017’deyiz ve 7 yıl sonra artık siber-savaş endişesini bırakmanın zamanı geldi. Altyapıya yönelik can sıkıcı dijital saldırıların kaçınılmaz olduğunun farkına varmalı ve onlardan nasıl kurtulabiliriz sorusunun cevabı üzerine odaklanmalıyız.  Bu dijital sistemlere bağımlılığımızı azaltmak anlamına geliyor. Tabii ki de Kuzey Kore seviyesine kadar azaltmamalıyız fakat güvenilir, eski moda analog sistemlerimizi korumak adına daha iyi işler yapabiliriz. Böylece dijital bir felaket gerçekleştiğinde daha az etkileniriz.
2015 yılında, bir bilgisayar korsanlığı ekibi Ukrayna’daki düzinelerce elektrik trafo merkezini kararttığında, kamu hizmetleri şirketleri, yalnızca altı saat içinde elle elektriği geri döndürmeye hazır teknisyenlere sahiplerdi. Uyarı halindelerdi çünkü Ukrayna’nın Sovyet dönemi trafoları iyi günlerde bile sorun çıkarma potansiyeline sahipti. Amerika’nın modern ve yüksek derecede otomatik trafoları kolay kolay sorun çıkarmaz fakat yine de Amerikan kurumları Ukrayna gibi herhangi bir probleme karşı hazır halde bulunmalıdır.
Oy makineleri, karışıklık durumunda yedek olarak denetlenebilir kağıt oylara ihtiyaç duyarlar. Her tür kuruluşun, küresel WannaCry fidye yazılımı patlak vermesi gibi siber saldırılardan sonra hızlı bir iyileşme için güncellenmiş, çevrimdışı veri yedeklerini muhafaza etmesi gerekiyor. Google tasarımcıları uzun süre boyunca sürücüsüz arabaların direksiyon simidine sahip olmamaları konusunda ısrar ettiler. Siber güvenlik açısından, bu soru tekrar gözden geçirmeye değer olabilir.
Geleceğin birbiriyle bağlantılı altyapısını tamamen bırakmamız gerekmiyor fakat elle geçersiz kılma ve komutları durdurma dönemini de benimsememiz lazım. Çünkü bilgisayar korsanları,yüksek katlı binamızdaki asansöre saldırdığında, merdivenleri kullanabileceğimiz için mutluluk duyarız.

Hackerlar Nükleer Silahlara Erişebilir mi?

Risk yönetimi konusunda uzman ve RAND şirketinde araştırmacı olan Bruce Bennett, bu senaryoyu işleyen aksiyon filmlerine karşın böyle bir olayın yaşanmasının “çok ihtimal dahilinde” olmadığını belirtiyor.

Nükleer silahlar internet bağlantısı içermiyor. Bu da onların hacklenme ihtimalini zorlaştırıyor.

Aynı zamanda, Kore’ye odaklı bir analiz grubu olan 38 North’un havacılık mühendisi ve analisti John Schilling, bu silahların, güvenlik unsuru göz önüne alınarak geliştirilmiş ve korunan, insan kuryeleri tarafından dağıtılan bağımsız bilgisayarlar ve kod anahtarları tarafından kontrol edildiğini söylüyor. Schilling’e göre, bir ikincil ve üçüncül rehberlik sistemini keserek bir nükleer bombayı sabote etmek mümkün olabilir. Schilling aynı zamanda bunun ABD’nin Kuzey Kore’nin füzeleri üzerinde kullandığı bir taktik olduğunu düşünüyor  fakat yine de sahte ajanların nükleer silahları çalıştırıp, nükleer bir savaş başlatma ihtimali çok düşük.

Yapay Zeka Bizlere Savaş Açacak mı?

Kar amacı gütmeyen OpenAI şirketinde araştırmacı olarak çalışan Paul Christiano, yapay zekanın bilimsel deneyler yapabileceğini, inşaat projeleri yürütebileceğini ve hatta insan desteği olmadan daha fazla yapay zeka yaratabileceğini belirtiyor. Fakat yine de o ve meslektaşları günün birinde şeytani robotların bizleri yok edeceğinden korkmuyorlar.(Google’ın DeepMind birimindeki mühendisler ve Oxford’un İnsanlığın Geleceği Enstitüsündeki araştırmacılar,hangi yapay zeka sistem tiplerinin kapanma şansını azaltmak için harekete geçebileceğini anlamak için işbirliği yapıyor.)
Endişe duydukları konu, Yapay Zeka insan anlayışının ötesine geçtiğinde, teknolojinin davranışının hedeflerinden farklı olabilme ihtimali.
Araştırmacılar, kalbinde insani değerler bulunan bir temel sistem yaratabilirler. Bu eserin çoğu halihazırda, gerektiğinde insanlardan rehberlik istemek için takviye öğrenme ve programlama robotları denilen ödüllere dayalı bir eğitim sisteminin iyileştirilmesine odaklanılmıştır.

Sonuçta yapay zeka,ona verdiğimiz veriler kadar iyidir. Ve insanlar doğal olarak iyi olduğuna göre…..iyiyiz değil mi? – Lexi Pandell

Mikrofon Bulunan Cihazlardan Dinlenip, Takip Ediliyor muyum?

Bu sorunun cevabı, böyle bir şeyin kesinlikle mümkün olduğu. Siber suçlular, üçüncü taraf geliştiriciler ve bazen akıllı cihazlar üreten şirketler bile ses akışınıza erişme olanağına sahip olabilirler. İsrail’deki Ben-Gurion Üniversitesi’ndeki Cyber Security Research Center’ın Ar-Ge başkanı Mordechai Guri “Akıllı telefonunuz ya da akıllı TV’niz, reklamcılık amaçlı bir dinleme cihazı haline getirilebilir.” diyor.
Aynı şey Amazon Echo ve Google Home gibi uzak alanlarda ve her zaman açık mikrofonlar bulunan akıllı ev cihazları için de geçerli. Hatta uygulamalar, hedef reklamları size sunmak için akıllı telefon mikrofonlarına erişmek istemektedir.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği’nin kıdemli politika analisti Jay Stanley, “Sizi dinleyen birinin olması muhtemel değil, ancak yapay zekanın bazı sistemleri sizi dinliyor olabilir.” diye belirtiyor.

Maruz kalmanızı azaltmanın bir yolu var mı? Hangi uygulamaların mikrofon ayrıcalıklarına sahip olduğunu görmek için gizlilik ayarlarınızı kontrol edin. – Lily Hay Newman

Kategoriler: Gündem, Politika, Teknoloji

Yorumlar (0) Yorum Yap

/