Kendinizi kötü hissettiğinizde mutlu bir şarkı dinlemenin üzüntüden kurtulabilmeniz için sizi motive edeceğini, kendinize getireceğini düşünürsünüz. Ancak, insanlar çoğunlukla üzgün hissettiklerinde, hüzünlü şarkılar dinlemeyi tercih eder.
Peki neden?
Yapılan sona araştırmalara göre, bunun cevabı klinik olarak depresyonda mı yoksa sıradan bir mutsuzluk içinde mi olduğunuza bağlı.
Üzgün Olma Durumu
Yakın zamanda ayrılık yaşamış veya bir yakınını kaybetmiş olduğu için üzgün olan, kronik depresyonu olmayan kişiler için hüzünlü şarkılar dinlemek bir dereceye kadar katarsis – güvenli, normal bir şekilde duygularını dışa vurarak rahatlama – sağlayabilir.
Bu konuyu “The Conversation”da bir makalesinde keşfeden araştırmacı Sandra Garrido’ya göre, bazı insanlar üzücü bir şarkıdan gelen duygusal yolculuğun tadını çıkarırken, diğerleri üzücü şarkıları hisleriyle baş etmek ve durumu anlamlandırmak için kullanıyor. Bu müzikler sayesinde, klinik olarak depresyonda olmayan insanlar iyice ağlayarak duygularını boşaltabiliyor ve hayatlarına devam ediyorlar.
Bununla birlikte, bunun ne kadar etkili olduğu, kişinin empati seviyesine de bağlıdır. 2016 yılında “Frontiers in Psychology”de yayınlanan bir çalışmada, 102 kişiye daha önce dinlemedikleri, kişisel bir bağlantıları olmayan hüzünlü müzikler dinletildi ve katılımcıların diğer insanları ne kadar önemsediklerini gösteren insanlararası reaktivite endeksini ölçmek için test yapıldı. Sonuç olarak, araştırmacılar endeks değerlerine göre yüksek empati derecesine sahip olan insanların, hüzünlü bir şarkıdan duygusal anlamda daha fazla etkilendiklerini tespit etti.
İnsanların hüzünlü şarkılara olan sevgisini açıklamaya yardımcı olabilecek başka bir kavram daha var: iyi huylu mazoşizm. Bu, insanların başka türlü davranırlarsa tatsız olacak bir şeyin deneyiminden zevk alma eğilimidir. Güvenli olduklarını bilirler ve gerilimin tadını çıkarırlar. Bu durum, insanların neden korku filmlerini, roller coasterları ve araştırmaya göre, hüzünlü şarkıları sevdiklerini açıklıyor. Geçici olarak moral bozucu olsa da, güvenli bir yolculuk olduğunu biliyorlar.
Üzgün Olma Durumundan Daha Kötüsüne
Bununla beraber, özellikle klinik depresyon teşhisi konulduysa, hüzünlü şarkılar dinlemek her zaman güvenli olmayabilir. Garrido’nun söylediği gibi, depresyon her zaman hayatınıza devam etmek istediğiniz o adıma izin vermez. Bunun yerine, depresyon insanların o üzücü hissin içinde sıkışıp kalmasına ve hatta o hisse odaklanıp daha derin bir şekilde etkilenmesine neden olabilir.
Bu yüzden, depresyonda olmayan insanların yaşayabileceği katarsis durumu gibi, depresyondaki insanlar hüzünlü müzik dinlerken bir kırılma noktası yaşamazlar. Bunun yerine, hüzünlü müzikleri dinlerler ve dinlemeye devam ederler çünkü kendi üzüntüleri üzerinde derin düşüncelere dalarlar ve böylece daha mutsuz olurlar.
Bu döngüyü kırmak zor olabilir ve özellikle intihar riski taşıyanlar için endişe vericidir.
Yine de, bu konuda herkes aynı fikirde değil. Hatta bazıları depresyondaki kişilerin bilerek kendilerini daha fazla depresyona sürüklüyor olması düşüncesinden rahatsız oluyor. 2019 yılındaki bir çalışmanın araştırmacıları, depresyonda olan insanlara neden hüzünlü şarkılar dinlemeyi tercih ettiklerini sordu ve bunun nedeninin o duygular üzerine derin düşüncelere dalmalarıyla bir ilgisi olmadığını buldular. Müzik, depresyondaki insanları sakinleştiriyor, yatıştırıyor ve rahatlatıyor. Dahası, araştırmanın katılımcıları bu müzikleri dinledikten sonra daha mutlu hissettiklerini belirttiler.
Dolayısıyla, insanların hüzünlü müzikleri tercih etmesinin nedeni değişmektedir. İyi huylu mazoşizm ya da duygular üzerinde yoğunlaşmanın bir yolu olabilir. Depresyondaki insanlar üzüntüleri üzerine yoğunlaşmak için kullanırken, aynı nedenlerden dolayı çaresizlik içinde de kendilerini müziğin içine çekilirken bulabilirler. Sonuçta, en iyi tavsiye kendi hislerinize dikkat etmek olabilir. Hüzünlü müzikler sizi daha üzgün yapıyorsa, daha az dinlemeyi tercih edebilirsiniz. Duygusal durumunuzla baş etmeye yardımcı oluyorsa, sesi açın ve ağlayın. Kimse sizi yargılamayacak.
Kaynak.
Yorumlar (0) Yorum Yap