Kim zaman içerisinde kendisine yavaş yavaş zarar veren bir işletmede çalışmak ister? Sürekli strese girilen, yapılanlar karşılığında ödüllendirilmeyen, motivasyonun sağlanmadığı çevrede kim sürekli artan bir verimlilik gösterebilir? Zaman zaman zorunluluklar ya da hedeflenen kariyer basamakları nedeniyle zorlu şartlara katlanılması mümkündür; hatta yaşanan zorluklar normalleştirilebilir. Fakat öyle bir an gelir ki tüm tahammül azalır ve uğruna mücadele edilen her şey bir anda bırakılır. Çalışanları mutsuz eden ve onları yıpratan şirketlerin en temel özelliklerini bu yazımızda görebilirsiniz. Genellikle yöneticilerin kişisel hataları sonucu yaşanan tüm olumsuzluklar işyerinin verimliliğini düşürebilir. Çalışanların çalışmaktan mutsuz oldukları iş yerlerinin en temel özelliklerini sıralamaya başlıyoruz…
1.Sürekli Eksikliklere Odaklanılması
Çalışanlar maaşlarının miktarı kadar iş yerinde gördükleri tutumu da önemserler. Daha önceki yazılarımızda çalışanların beklentileri ile ilgili detaylı bilgileri aktardığımız da paylaştığımız veriler tamamen gerçekleri yansıtıyordu. Sürekli hatalara odaklanan yöneticiler çalışanların olumlu yönlerini ya çok az ön plana çıkarırlar ve onları motive ederler ya da olumlu geri bildirimlerini onlardan esirgerler. Siz de çalıştığınız şirkette ne yaparsanız yapın yine de yöneticilerinizden motivasyon cümleleri duymuyorsanız, zehirli bir işyerinde çalışıyor olabilirsiniz!
2. Bürokratik Engeller
İşlerinizi tamamlamak için birden fazla onay aşamasına ihtiyaç duyuyorsanız zaman içerisinde bu kurallardan bunalabilirsiniz. Şirketlerin organizasyon yapısı gereği fazla bürokratik engeller koyması çalışanların verimliliğini düşürür. Zaman içerisinde inisiyatif alamamak çalışanların özgüvenlerini de yaratıcılıklarını da azaltır.
3. Aşırı Agresif Politikalar
Firmaların rakiplerinin önüne geçmek istemesi ve sektör liderliğine oynamaları iş hayatının özünde vardır. Elbette ki her firma satışlarını çoğaltmak ve kârını maksimize etmek ister. Ancak sürekli kâr odaklılık ve sürekli galibiyet isteği çalışma ortamındaki stresi arttırır.
4. Zorbalık Sınırlarının Aşılması
Çalışanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve aralarındaki saygının korunması için şirket yetkililerin adım atması gerekir. Fiziksel ya da psikolojik olarak rahatsız edilen çalışanlardan verim alınması mümkün değildir. Üstelik bu tavırları sergileyen taraf şirket yetkilileri ise işler daha da karışır. Mobing olarak adlandırılan bu davranış modelinin şirketler tarafından benimsenmesi halinde çalışanlara iş kanunu kapsamında dava açma hakkı da verebilmektedir.
5. Çalışanların İnsan Olduğunun Unutulması
İş yerleri fazla ciddi, fazla kuralcı, fazla kötümser yetkililer tarafından yönetilebilir. Bu tutumlara maruz kalan çalışanların kendilerini obje gibi hissedebileceğini görmezden gelebilirler. Çalışanların da insan olduğu, insani ihtiyaçları olduğu, performanslarının değişebileceği, dikkatlerinin dağılabileceği gibi gerçeklerin kabul edilmesi gerekir. Aksi halde mutsuz çalışanlar verimsiz iş süreçlerini de beraberinde getirecektir.
6. Şirket İçi Rekabet
Şirket çalışanları arasında rekabet belli bir ölçüye kadar tolere edilebilen ve hatta verimliliği arttıran bir durum olarak kabul edilebilir. Ancak çalışanlar arasındaki rekabet fazla bireyselleşirse işyerinde entrikalar da başlayabilir. Oluşan bu rekabet ortamı tüm çalışanları etkisi altına aldığında ise huzursuzlar kaçınılmaz hale gelebilir. İşyerindeki rekabet dengesinin kurulması şirketlerin elindedir. Gerekirse performans kriterleri değiştirilerek sorunun üstesinden gelinmesi gerekir.
7. Çalışmaktan Özel Hayata Zaman Kalmaması
Uzun çalışma saatleri olan işyerlerinde çalışanların motivasyonlarını üst seviyede tutmak zordur. Çünkü kimsenin rahatlayacak, kendine zaman ayıracak ve sosyalleşecek zamanı kalmaz. Siz de işkolikliğe doğru adım atıyorsanız zaman içerisinde tükenmişlik sendromu ile karşılaşabilirsiniz.
Bu Olumsuzluklara Nasıl “DUR!” Diyebilirsiniz?
Çalışanların mutsuzluğunu ve motivasyonsuzluğunu sona erdirmek isteyen şirketlerin öncelikle insan kaynakları departmanları tarafından yürütülecek bir dizi çalışma hazırlaması gerekmektedir. Çalışanların rahatsız oldukları konuları tespit etmek ilk ve en önemli adımdır.
Çalışma ortamında sorunlar olduğu tespit edilirse çalışanların kişisel gelişimi desteklenmeli ve sorunun kaynağı yöneticilerse bu sürece onlar da dahil edilmelidir. Sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturulması için atılacak birçok adım vardır; tespit edilen sorunun ciddiyeti ve şirket kültürüne göre belirlenecek stratejiler değişebilir. Bu gibi bir durumda şirketlerin öncelikle sorunlarla yüzleşmeleri ve değişime hazır olmaları gerekmektedir. Yalnızca böylelikle çalışanlarının da işlerinin de verimliliğini arttırabilirler.
Yorumlar (0) Yorum Yap