Spor Salonlarından Oscar Adaylığına

Gelecek yıl 90. defa sahiplerini bulacak olan Oscar ödül töreninde kimler aday olur, kimler tam 75.5 metrelik kırmızı halıda poz verir henüz bilmiyoruz ancak Reebok Başkanı Matt O’ Toole, Oscar tarihine geçecek bir talebi Akademi’nin yeni başkanı John Bailey’e açık bir mektupla iletti. Geçtiğimiz Ağustos’ta başkanlığı açıklanan Bailey’i önce tebrik eden Matt O’ Toole mektubunda; kendisinin de bir görüntü yönetmeni olması nedeniyle kamera arkasını ve set öncesi hazırlıkları gayet iyi bileceğini hatırlatarak, bundan sonraki törenlerde sinema oyuncularını beyaz perde için hazırlayan antrenörlerin de ödüllendirilmesini istedi.
Ödül töreninde “and the Oscar goes to…” cümlesinden sonra sahneye Reebok’larıyla bir antrenör koşar mı henüz bir cevap yok ancak Matt O’Toole, 36 yıldır verilen makyaj ve saç tasarımı ödülünü anımsatarak, antrenörlerin de söz konusu performanslardaki marifetlerinin mutlaka iltifata tabi olması gerektiğinin altını çizdi. Spora geçtiğimiz yıllardan çok daha fazla önem verdiğimiz bu dönemde “bedenlerimizi kutsamak” bunca öncelikliyken söz konusu ödül, bayıldığımız oyuncuların bedenlerini, acılı egzersiz programlarıyla kısa sürede baştan yaratan koçları da kutsayacak gibi.
Bu talep akademiden olumlu bir cevap alır mı bilemiyoruz ancak gelin bu ödül için bizim hafızalarımızda öne çıkan aday adaylarına birlikte göz atalım.

Superman

“Man of Steel” filmi için Henry Cavill, dünyaca ünlü kişisel eğitmen Mark Twight ile çalıştı. Cavill 2 ay tek başına, 4 ay ise haftanın 6 günü Twight ile form tuttu. Genç aktörün yeni görüntüsü için box jump ve ağırlıklı squatlar en çok uygulanan egzersizlerden oldu. Sonuç ise ortada; Clark Kent’in adaleleri hala nesillere meydan okuyor.

Southpaw

Güçlü bir boksörü canlandırdığı “Southpaw” filmindeki Billy Hope karakteri için hiç olmadığı kadar kas yapan Jake Gyllenhaal, bu film için neredeyse 7 kg kas kütlesi edindi. Her sabah kilometrelerce koşan oyuncu, sonrasında ağır antrenmanlar yapıp arkasından tekrar koştu ve rolü için günde 2 kez ringe çıktı.

Iron Man

1963’ ten beri çizgi roman olarak hayatımızda olan Iron Man’ın Tony Stark’ı Robert Downey Jr, filmi için 68 kg dan 77 kg çıktı. Filmin her serisi için 9 kg aldı ancak hepsi kas kütlesi idi. Eğitmeni tam 3 farklı kardiyo egzersizi ile oyuncuyu filme hazırladı.

Spartalı Ruhu

Gerard Buttler, güçlü ve yenilmez bir savaşçıyı yansıttığı rolü için adeta yeniden doğdu. Kral Leonidas rolü için setten 4 ay önce çalışmaya başladı. Kusursuz six packleri, geniş omuzları ve kuvvetli bacakları ile rolün hakkını vermeyi fazlasıyla başardı.

Rocky Balboa

Aradan kaç yıl geçse de role fizik olarak hazırlanmak dendiğinde aklımıza ilk gelen örneklerden biri de kuşkusuz Slyvester Stallone’ un hayat verdiği Rocky Balboa kimliği oldu. İlk Rocky filmi 1976 yılında çekildi ve 6 filmlik bir seriydi. Slyvester Stallone’un sinema sektöründe adeta son kumarı olan film, Oscar’la buluştu ancak daha da önemlisi, Oscar alan ” ilk spor filmi” olarak sinema tarihine geçti.
Bu mektubun cevabını kırmızı halıdan önce alacağımız kesin gibi duruyor ve belki de sabahlara kadar izlediğimiz o yaldızlı törende artık yeni bir zarf daha açılacak. Ancak perde arkasında neler olursa olsun yine de o muhteşem filmlerden geriye en çok ruhumuza işleyen replikler kalacak. Tıpkı Rocky Balboa’nın yıllara meydan okuyan o konuşması gibi;
“Dünya her zaman güllük gülistanlık değildir. Acımasız ve kötü bir yerdir. Ne kadar güçlü olduğun önemli değildir. İzin verirsen seni dizlerinin üstüne çökertir, sonsuza kadar orada kalmana sebep olur. Sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramayız. Ama önemli olan ne kadar güçlü vurabildiğin değil, önemli olan o darbeyi yedikten sonra ileri doğru gitmeye devam edip edemediğindir. Kaç darbe alıp hayatta yoluna devam edebiliyorsun? İşte kazanmak böyle bir şey! Kendine inanmaya başlayana kadar, kendine ait bir hayatın olmayacak!”
Kategoriler: Sanat, Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version