1 saatliğine bile olsa Instagram, Whatsapp ya da Twitter’da bir sorun oluştuğunda elektriği kesilen evlerde oturuyormuş gibi hissediyoruz. Sosyal medyanın olmadığı bir günü bile hayal edemeyecek bir çağdayız. Hepimizin sosyal medya hesapları var, sürekli iletişim halinde olduğumuz ve asla kopamadığımız. Bazen bizi işlerimizden alıkoyan, bazen zamanı unutturan, bazense tüm hayatımızı bir kenara bıraktırıp başkalarının hayatlarına imrendiren…
Öyle bir dönemdeyiz ki çevremizdeki çoğu insan sosyal medya bağımlısı ve bunun farkında olsak bile bize uyuşturucu ya da kumar bağımlılığı kadar korkunç gelmiyor. Çünkü sosyal medya kendini öyle bir pazarlıyor ki onun kötü bir alışkanlığa dönüşebilme ihtimali yokmuş gibi geliyor çoğumuza.
Sosyal medya bağımlısı olmanın birçok belirtisi var. İşte bunlardan bazıları:
1- Yapılması gereken bir işe başlamadan önce sosyal medyayı kontrol etmek.
2- Belli bir süre kontrol edilmediğinde zihinde sosyal medyaya girme isteği ve girilmeyen süre boyunca neler olduğunun merakını sürekli olarak hissetmek.
3- Sosyal medya ile bağlantı kesme düşünüldüğü anda “Birkaç dakika daha!” düşüncelerine kapılmak.
4- Hayattaki olumsuzluklardan kaçmak için sosyal medyaya sığınmak.
5- Sosyal medyaya uzun zaman harcamaktan dolayı üretkenliği ciddi biçimde düşürmek.
6- Bir eylemi sadece sosyal medyada paylaşmak için yapmak veya rastgele bir eylemi yaparken sosyal medyada paylaşmak için şiddetli bir istek duymak.
Biri veya birkaçı tanıdık geldi mi? Günümüzde akıllı telefonu olan hemen herkesin yaşadığı bir bağımlılık bu. Çaresi de var elbet. Düzenli olarak uygularsanız büyük ölçüde bağımlılıktan çıkıp etkili bir bilgi ve iletişim ağı yaratabileceğiniz ipuçları geliyor şimdi!
1- Takip ettiğiniz hesapları ve ana sayfanıza düşen gönderileri sıkıca analiz edin.
Öncelikle ana sayfanızda biraz dolaşın. Sizi aşırı şekilde çeken, sabaha kadar izleme isteği uyandıran ve bağımlı gibi hissettiğiniz gönderileri tespit edin. Mesela hayatını merak ettiğiniz kişiler veya izlemekten çok keyif aldığınız kısa videolar paylaşan hesaplar genellikle tehlikelidir. Kısa videolar o kadar çoktur ki “Bunu da izleyeyim, şuna da bakayım zaten çok kısa.” derken zaman uçar gider. Bu gönderileri paylaşan hesapları bir haftalığına sessize almayı deneyin. Bir haftanın sonunda sessize aldığınız hesapların yokluğunu hissetmiyor ve hatta ana sayfanızda görmediğiniz için sosyal medyada daha az zaman geçiriyorsanız hepsini takipten çıkarın. “Takipten çıkaramam çok ayıp olur şimdi.” dediğiniz kişileri de bırakın sessizde kalsınlar.
Buna benzer başka bir yöntem de profilinizdeki “Takip Edilenler” kısmını açıp size “olmazsa olmaz” hissettiren kim varsa takipten çıkarmak ya da sessize almak olabilir.
“Aman canım bir ara yaparım.” diyerek bu fikri çöpe atmayın, okumayı bırakın ve sosyal medya hesabınızdaki temizliğe şu anda başlayın. Zihninizin bir haftada nasıl sadeleştiğini ve beyninizin içinde gereksiz uçuşan bilgilerin yokluğunu fark edeceksiniz.
2- Sosyal medyaya ayırdığınız zamanı bilin ve planlayın.
Artık Instagram’da ne kadar zaman geçirdiğinizi uygulamanın kendisinden öğrenebiliyorsunuz. Iphonelarda da “Ayarlar” kısmından “Ekran Süresi” ne bastığınızda hangi uygulamada ne kadar zaman geçirdiğinizi görebiliyorsunuz veya Android ve IOS telefonunuza bu iş için tasarlanmış uygulamalar indirebiliyorsunuz.
Öncelikle sosyal medyada geçirdiğiniz zamanla yüzleşin. Yüzleşirken kendinize kızmanız size sadece daha fazla zaman kaybı sağlayacaktır, bunu bilin. Yüzleştikten sonra sosyal medyada geçirdiğiniz zaman aralığında başka ne yapabileceğinizi ve onunla aynı zevki size verebilecek bir aktivite bulun, sosyal medyaya girmek aklınıza geldiğinde bu aktiviteye yönelin. İradeniz bu kadar sağlam değilse de yukarıda bahsedilen uygulamalardan telefonunuza indirin ve hangi sosyal medya platformunda maksimum ne kadar zaman geçirmek istediğinizi yazın. Sonra bırakın saati geldiğinde uygulama sizin için uyarı versin ya da dilerseniz sosyal medya uygulamasını kapatsın.
3- Yapılacak işleriniz her zaman sosyal medyadan daha değerlidir.
Yapılacak işler bazen dağ oluyor, gözümüzde büyüyor, yatıp sosyal medyada başkalarının hayatına bakarak tembellik yapmak daha cazip geliyor. Fakat yatarak kaydırdığınız ekranda başkalarının başarılarını görünce gelen kıskançlık da ne oluyor şimdi? Onlar bu başarıları yatarak mı kazanmışlar yani? Tabii ki hayır.
Yatakta uzanıp sayfayı kaydırarak hiçbir insan başarıya ulaşamaz, bu yüzden yapmanız gereken bir iş varsa kalkın ve yapın. Bunun için beyninizle bir münakaşaya fırsat tanımadan ve uzun uzadıya bir tartışmaya girmeden aklınıza sosyal medyadan çıkıp iş yapmak ne zaman geldiyse o anı yakalayın ve hemen kalkın. Bir dakika bile düşünürseniz beyniniz sizi sosyal medyada tutmak için türlü bahaneler bulmaya başlayacaktır.
Sosyal medya için boş zaman yaratmayın, boş zamanınızda sosyal medyayı kullanın.
Yorumlar (0) Yorum Yap