Mutsuz Çalışanlar Farkında Olmayan Patronlar

Hepimiz yeni bir işe büyük umutlar ve büyük hayallerle başlarız. Tam hayallerimdeki gibi iş buldum diyerek bu sevincimizi eşimizle dostumuzla paylaşırız. Sanki ömrümüzün sonuna kadar o işin son iş olacağını hayal ederiz.

Günler aylar ve yıllar geçer. İş ile ilgili şikayetlere başlarız. İlk günkü heyecan ilk günkü çalışma şevki yerini mutsuzluğa, umutsuzluğa bırakır. Ayaklarımız geri geri gitmeye başlar zaman zaman hepimizin yaşadığı bu duruma iş hayatında yabancılaşma adı veriliyor.

Yabancılaşma insanın yaptıklarının işinin, emeğinin, onun denetiminden çıkıp onu denetim altına almaya başlaması, yabancılaşma insanın yavaş yavaş yaptığı işe ruhunu koyamaması, yabancılaşma insanın giderek yavaş yavaş robotlaşmaya başlamasıdır. İş hayatındaki yabancılaşmayı bu şekilde tanımlıyor usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu.

Bir çalışanın çalıştığı şirketten kopmaya başlaması öyle ilk birkaç gün içinde olmuyor. Kopuşlar ayları yılları bulabiliyor. Bazen yöneticiler kendilerini işlerine o kadar çok kaptırıyorlar ki emirler yağdırmaktan, kendilerine verilen hedefleri tutturmaya çalışmaktan çalışanlarını sadece işlerini yapmakla görevli bir robotmuş gibi görüyorlar. Oysa çalışanlarını biraz gözlemleseler işten kopuşlarının farkına çoktan varırlar ve sorunların üstesinden çok daha önce gelirler.

İş hayatında çalışanın iş döngüsü şu şekilde başlıyor
    Uzun uğraşlar sonrası yeni bulduğu işe hevesle başlar
    Aradan geçen zaman sonrası işi neden kabul ettiğini düşünmeye başlar
    İşten ayrılmayı düşünme sürecine girer
    İşini değiştiremezse işten ayrılmayı aklına koyar
    İşi bıraktığında yaşayacağı mali sıkıntıları düşünür
    İş arama sürecini hızlandırır
        Yeni iş bulur ve mevcut işinden ayrılır
        İş bulmadan işi bırakır
        Mutsuz çalışanlar olarak mevcut işinde çalışmaya devam eder.

Çalışanlar iş hayatından ve yöneticilerinden ne isterler?
Çalışanlar iş hayatında kendilerini değerli ve önemli hissetmek isterler. Yöneticilerinin kendileri ile iletişim halinde olmalarını, kendilerine hem iş hem de eğitim anlamında yatırım yapılmasını beklerler. Eğer kendilerine yatırım yapıldığını hissederlerse çalıştığı işte kendisini değerli hissetmeye başlarlar, bu durum iş yapış şekillerinin verimli şekilde artmasına neden olur.

Bazen yöneticiler iş hayatının yoğun koşuşturmacası içinde çalışanlarının fedakârlık ve özverilerini görmezler ya da görmek istemezler bunun bir nedeni “bu iş için para alıyor elbette bu işi yapacak” düşüncesi içinde olmalarıdır. Bu düşünce çalışan tarafından hissedilirse o zaman çalışan ve yönetici çatışmaları başlar. Bu durum işten kopuşun bir diğer habercisidir.Bazen bir yöneticinin çalışanına, farkında olarak veya olmayarak ters davranması işten ayrılmayı tetikleyen bir diğer sorun olarak karşımıza çıkabilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan bir yönetici hemen olaya müdahale etmeli ve bu kopuş sürecini durdurmalıdır. Çünkü işten ayrılan her çalışan şirketin hem manevi hem de maddikaybıdır.

Murat Şahbaz, Hikaye Tasarımcısı
Kategoriler: Kariyer

Yorumlar (0) Yorum Yap

/