NASA, bu yıl insanlığın Uluslararası Uzay İstasyonu’na ilk yerleşiminin 18. yılını kutluyor. İnsanlığın Dünya dışındaki tek yerleşim yeri olan bu istasyon, geleceğimizin küçük bir temsili ve kurtarıcısı konumunda. 420 ton ağırlığında olan bu yapı, yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde. İstasyon saniyede 8 km hızla ilerleyerek Dünya üzerindeki bir tam dönüşünü 90 dakikada tamamlıyor. İstasyonu bugüne kadar 250 den fazla kişi ziyaret etmiş.
10 Mayıs 2018 ‘de açıklanan verilere göre istasyonda bugüne kadar toplam 210 uzay yürüyüşü gerçekleştirildi.Uzay yürüyüşü derken istasyonun içerisinde yürümekten bahsetmiyorlar.Basitçe “ekipten birilerinin gelen görevler doğrultusunda istasyon dışına çıkıp işini tamamlayana kadar uzay boşluğunda kalması“ şeklinde açıklamışlar.
Dünya dışında bir yere yerleşip yaşamayı başaran ekipler var ve her ekip uzayda ortalama 5 ya da 6 aylık zaman geçiriyor.Haftada 35 saat çalışma yapan ekipler, sırf uzayla ilgili değil; biyoloji ve fizyoloji gibi alanlarda da araştırmalar yapıyor.Bugüne kadar 2000’den fazla deney ve araştırma yürütülmüş.İstasyondaki astronotların temel görevlerinden bazıları : Arızaları kontrol etmek , istasyon dışında yürüyüşler yapmak , yer çekimsiz ortamda deneyler yapmak , sistemlerin çalışabilirliğini kontrol etmek , günlük rutin işleri sürdürmek.
Ve ayrıca , İstasyondaki arşiv sadece bundan ibaret değil. 2008’de oraya bir çeşit yedekleme diski götürülmüş. İçinde insanlığın bugüne kadar gerçekleştirdiği bilimsel başarılar var. Ayrıca geçenlerde ölen Stephen Hawking’in de aralarında bulunduğu bir grup insanın DNA’sı, yazılı ve sözlü mesajları da “Immortality Drive” adlı bu yedekleme diskinde kayıtlı durumda. Olur da dünyanın başına bir şey gelir ve tüm insanlık yok olursa dünyanın küçük bir yedeği uzay istasyonunda duruyor.
(Barış Özcan -Gökyüzündeki en parlak 3. cisim)
Astronotlar, yoğun ve stresli işler sonucunda biraz eğlenceye ihtiyaç duyarlar. Bunun için belirli boş zamanları mevcuttur. Bu zamanlarda oyun oynayabilir, müzik dinleyebilir, kitap okuyabilir,film izleyebilir, aileleriyle iletişim kurabilirler. Ek olarak bolca pencere bulunduğu için sık sık istasyondan çevreyi, gün doğumunu/batımını izleyebilirler.
Dünyaya en yakın uzaklığı 392 kilometre en uzak olduğu mesafe ise 406 kilometredir. Yani Dünya’nın alt yörüngesinde dolanmaktadır. (Alçak Dünya Yörüngesi)
Şubat 2010 tarihindeki STS-130 kodlu görev sırasında ‘Cupola’ ve ‘Tranquility’ bağlantıları eklendi.Cupola, Dünya ve uzayın benzersiz görüntülerini sunuyor.Çıplak gözle bile görebileceğiniz istasyon , geceleri gökyüzünde Ay’dan sonra ve gökyüzünün en parlak üçüncü cismi olma unvanına sahip.Ve istasyondan bugüne kadar Dünya’ya ait bir çok muhteşem fotoğraf çekildi. https://gokbilimi.net
Vizyonunuz hep geniş ve yüksek olsun.Başı nerede belli olmayan yeryüzü , sonu nerede belli olmayan mavi gökyüzü gibi.
Ne de olsa “ İstikbal göklerdedir ! “
Referanslar :
Yorumlar (0) Yorum Yap