Einstein ve Steinbeck Gibi Başarılı İnsanların Bile Yaşadığı Durum: Impostor Sendromu

Zeynep İrem Çobanoğlu

Zeynep İrem Çobanoğlu

Yeditepe Üniversitesi Psikoloji

Impostor Sendromu, kişinin geçmişte elde ettiği başarılara rağmen kendini yetersiz ve beceriksiz bir kişi olarak görmesine sebep olan bir duygu durum bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip insanlar elde ettiği başarıların başka faktörlerden ve şanstan ötürü gerçekleştiğine inanır ve kendilerini adeta bir sahtekar olarak nitelendirirler.
Sendrom öncelikle psikolog Suzanne Imes tarafından 1978’de tanımlanmış olup, sendromun en önemli özelliğinin kişinin kendisi ile ilgili algılarına dayalı olduğunun altı çizilmiştir. Yani kişi, kendini aslında olmadığı biri gibi görme eğilimine sahiptir.
Sendrom, performansa yönelik yoğun kaygılarla başlayarak kişinin algısını dış dünyaya ve tüm gerçekliklere kapayarak tamamen kendine yönelmesine, zamanla olumsuz ve zalim hükümlere başlıyor: “asla yeterli olamayacaksın”, “bu senin başarın değil, sadece şanslıydın” gibi.
Bu bozukluğun görüldüğü kişilerin ortak özelliklerinden biri, aslında hayata dair somut başarılarının bulunması. Yani hiçbir başarı elde edememiş kişilerden ziyade, geçmişte bir başarısı olan, mükemmeliyetçi, kaygılı ve hep daha iyisini kovalayan insanlarda bulunma olasılığı daha fazla.
Sendromun en büyük nedenlerinden biri ise yanlış yerde bulunmanın verdiği kaygı. Bu noktada kişi aslında sevmediği, kendini ait hissetmediği bir ödül veya başarı için çalışıyorsa, başarısını içselleştiremediği için kendini yetersiz hissedebiliyor. Sendromun görüldüğü kişilerse toplum önünde konuşmaktan, sahneye çıkmaktan, soru cevaplamaktan kaçınıyor. “Ne kadar beceriksiz olduğumu anlarlarsa” korkusuyla kendilerini toplumdan uzak tutuyorlar.
Sendromu yaşamış tanınmış kişiler: Sheryl Sandberg, Albert Einstein, David Bowie, Serena Williams, Howard Schultz, Arianna Huffington

This post is also available in: English

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/