Davut heykeli ya da David heykeli ve onun usta sanatçısı Michalango’yu dünya üzerindeki hemen hemen her insan tanır. Davut, bazıları için zihinlerindeki silik bir silüet, bazıları içinse kağıda bakmayı bile gerektirmeden resmedilebilecek kadar büyüleyici bir başyapıt. Gezegenimizdeki tartışmasız en tanınmış eserlerden biri olan Michelangelo‘nun Davut’u, Floransa’daki Galleria Dell’Accademia’da bulunuyor.
Davut Heykeli Anlamı: Davut Heykeli Hikayesi
Davut, aslında birçok kutsal kitapta sözü geçen David’e atıfta bulunuyor. Davut’un en bilinen hikayesinde Davut, muhteşem bir Filistinli dev olan Goliath ile üzerinde herhangi bir zırh olmadan, yalnızca bir sapan kullanarak savaşıyor ve onu yeniyor. Davut hemen sonrasında Goliath’ın elindeki kılıç ile Goliath’ın kafasını kesiyor.
Davut Heykeli Kimin?
Davut heykeli Michelangelo’ya aittir.
Davut’un hikayesi özellikle İncil’deki olayların sanatçılar tarafından yoğun bir şekilde değerlendirildiği Rönesans döneminde ilgi görmüştür. Davut’un hikayesini anlatan sayısız Rönesans eseri bulunmakla birlikte, hiçbiri Michelangelo’nun Davut’u kadar akılda kalıcı ve nefes kesici olamamıştır.
“Aklımda bir David yarattım ve David olmayan her şeyi mermerden kazıdım.” Michelangelo
Davut Heykeli Nerede?
David üzerine çalışmaya başladığı sırada yalnızca 26 yaşında olan, Floransa’nın önde gelen heykeltraşlarından olan Michelangelo, Davut’u aslında Aziz Meryem Katedrali için oymaya başladı. Ancak Michelangelo, 6 tonluk mermeri oymayı bitirdiğinde bu eseri yerinden kaldırmanın ne kadar imkansız olduğu anlaşıldı. Bu nedenle Davut heykeli, öncelikle Floransa’nın güç ve sağlamlığını anımsatması için 1504 yılından 1873 yılına kadar Palazzo della Signoria’da tüm görkemiyle görenleri büyüledi. Davut heykeli, 1873 yılında şimdiki evi olan Floransa’daki Galleria Dell’Accademia’ya yerleştirildi.
Davut Hakkında Bilinmeyen Gerçekler
1) Kimsenin Oymak İstemediği O Mermer
Michelangelo davut heykeli konusunda Michelangelo’nun Davut’u oymak için kullandığı mermer, daha önce iki önemli heykeltraş tarafından üzerinde çalışılması çok zor olacağı gerekçesiyle tercih edilmedi. Davut’un muazzam görkemini taşıyacak olan o mermerin Michelangelo ile karşılaşması ve bir şahesere dönüşmesi için tam 42 yıl diğer heykeltraşlar tarafından reddedilmesi ve beklemesi gerekmişti.
2) Davut, Floransa Cumhuriyeti’nin Önemli Bir Simgesiydi
Muntazam bir politik değişim zamanında Davut’un heykeli, Floransa Cumhuriyeti’nin gücünün bir sembolü haline geldi. Davut’un Goliath ile karşı karşıya gelmesi gibi, Cumhuriyet de o dönemde kendinden çok daha güçlü devletler tarafından tehdit ediliyordu. Davut’un Piazza della Signoria’nın hemen önüne yerleştirilmesiyle birlikte Michelangelo’nun Davut heykelinin sembolik gücü, tüm halkların gözünde pekişti. Davut o dönemlerde özgürlüğü ve cumhuriyeti temsil eden en önemli politik figürlerden biri oldu.
3) Michelangelo’nun Ustalara Selamı
Michelangelo’nun Davut’unun en büyük sırlarından birinin ortaya çıkarılması 500 yıl aldı. Davut’un en büyük sırrı, aslında şaşı olması. Sanat Tarihçileri aslında bu şaşılığın bir bakış açısı hilesiyle Michelangelo tarafından kasıtlı olarak yerleştirildiğini düşünüyor. Yüzyıllardır erkek güzelliğinin en üst noktası olarak tanımlanan Davut’un bu kusurunun, Michelangelo tarafından kendisine her zaman örnek ve ilham olarak aldığı Romalı üstadlarına bir saygı emaresi olarak verildiğine inanılıyor. Michelangelo, Davut’a yerleştirdiği fark edilemeyen kusurla birlikte bize kendi sanatının Romalı üstadlarının sanatından daha üstün olmadığının işaretini veriyor.
4) Politik Sembolün Düşüşü
Politik bir simge olmanın iyi olduğu kadar kötü yönleri de elbette var. Belki de Davut, bu kötü yönleri en iyi bilen sanat eserlerinden biri. Davut heykeli, Piazza della Signoria’nın önüne Floransa Cumhuriyeti’nin gücünün ve ihtişamının simgesi olarak yerleştirildiği ilk günlerde öfkeli kalabalıkların hedefi oldu. Davut’a gerçekleştirilen ilk saldırı taşlar aracılığıyla politik dengesizlik dönemlerinde oldu. Davut’a yapılan ikinci saldırıda ise protestocular Davut’un kolunu 3 yerden kırmayı başarmışlardı.
5) Tek Gerçek Davut, Binlerce Kopya
Dünya üzerinde birçok Davut bulunuyor. Sadece Floransa sınırları içerisinde Davut’un gerçek boyutlu, oldukça ikna edici 2 replikası bulunuyor. Gerçek Davut Galleria Dell’Accademia’da sakince beklerken, onun tam boyutlu replikası, Floransa Cumhuriyeti zamanında olduğu gibi Palazzo Vecchio’nun önündeki orjinal yerinde bekliyor. Dünya çapında bu gerçek boyutlu Davutların sayısı 30’u buluyor. Yine tüm Dünyada yüzlerce, hatta binlerce küçük Davut heykelleri bulunuyor.
6) Davut’un Çıplaklığı Skandal Yarattı
1857 yılında Toskana Dükü, Kraliçe Victoria’ya Davut’un bir replikasını hediye ettiğinde sarayda yüzlerin kızarmasına neden oldu. Kraliçe, Davut’un çırılçıplak vücudunu skandal olarak değerlendirdi. Kraliçe’nin bu tutumu, Davut için bir incir yaprağı yaratılmasına neden oldu. Kraliçe ne zaman Davut’u ziyaret etse bu incir yaprağı kolayca takılır çıkarılır olması sayesinde Davut’un çıplak vücudunu gizledi. Bu incir yaprağının, sanatseverler ve diğer müzeler tarafından oldukça sevildiğini de eklememiz gerekir.
7) Davut’un Mülkiyeti İtalyan Hükümeti ve Floransa’yı Birbirine Düşürdü
İşte büyük soru bu. Davut kime ait? Yaratıldığı ve evi olan Floransa şehrine mi yoksa tüm İtalyan milletine mi? Takvimler 2010’u gösterdiğinde İtalyan hükümeti ve Floransa şehri arasında heykelin mülkiyeti konusunda için bir tartışma cereyan etti. Floransa, bundan 500 yıl önce şehrin bizzat kendisinin bu heykelin yapımı için para ödediğini söyleyerek mülkiyet iddialarındaki yerini sağlamlaştırdı. İtalyan hükümeti ise Floransa şehrinin bu iddiasına, heykelin devlete ait olan bir müze olan Galleria Dell’Accademia’ya taşınmasını finanse ettiği ve 150 yılı aşkın bir süredir heykelin korunması için finansal tüm adımları attığını söyleyerek karşılık verdi.
İtalyan hükümeti ve Floransa arasındaki bu çekişme kültürel olduğu kadar ekonomik kaygılar da taşımakta. Galleria Dell’Accademia’da Davut’u ziyaret edenlerin ekonomiye sağladığı katkı direkt devlete bağlı olan Kültür Bakanlığına aktarılıyor. İtalyan hükümeti ve Floransa şehri arasındaki bu mülkiyet çekişmenin içerisinden henüz çıkılabilmiş değil.
8) Davut’a Ait Olmayan Bir Parça
Davut’un sağ bacağının arkasındaki ağaç gövdesini fark etmiş olabilirsiniz. Michelangelo bu öğeyi aslında görsel amaçlı olarak Davut’un bacağının arkasına yerleştirmedi. Bu ağaç gövdesi yaratılan sahnede bir anlam içermesi için orada değil. Ağaç gövdesi Michelangelo tarafından devasa heykellerin yapısal bütünlüğünü koruma amaçlı kullanılan tekniği gerçekleştirmek amacıyla yerleştirilmiş.
Büyük mermerlerde çok fazla oyma işlemi yapmak, mermer bloklarında çok fazla stres yaratır ve bu stres mermerin parçalanmasına neden olabilir. Sadece Davut’ta değil, birçok heykelde kullanılan bu tekniği artık fark edebilirsiniz.
9) Altınlarla Kaplı Davut
Davut heykeli her zaman şimdi olduğu gibi çıplak değildi. Başlangıçta heykelin bazı bölgeleri altın varaklarla süslüydü. Bir önceki maddede bahsettiğimiz ağaç gövdesi ve Davut’un bedenini gezen sapanı altın renkte parlardı. Ayrıca heykel üzerinde kahramanın kalçalarını örten ve özel bölgelerini koruyan bir çelenk bulunuyordu. Davut’un Palazzo della Signoria’da 400 yıl boyunca açık alanda geçen vakti bu altın detayların zamanla yok olmasına neden oldu. Keşke Toskana Dükü, Kraliçe Victoria’ya Davut’un bir replikasını sunarken aklına Davut’un altınlarla bezendiği günler gelseymiş.
10) Michelangelo’nun Heykelleri Saldırıya Uğruyor
Michelangelo’nun en ünlü iki heykeli insanlar tarafından tahrip edildi. Bunlardan biri elbette ki Davut. Davut, 1991 yılında keski kullanan, Piero Cannata adındaki bir vandal, heykelin sol ayağındaki parmakların bir kısmına zarar verdi. Cannata ifadesinde şu sözleri kullandı: “Bunu yapmamı Paolo Veronese’nin Güzel Nani’si istedi.” Ancak Cannata’nın ifadesinde şöyle ilginç bir nokta vardı. Paolo Veronese, Michelangelo’nun çağdaşı olan bir ressam; Güzel Nani ise Paolo Veronese’nin tablolarından biriydi.
1972 yılında ise Laszlo Toth adındaki bir jeolog, Aziz Petrus Bazilikası’ndaki korkulukları kırarak Michelangelo’nun Pieta’sındaki Meryem Ana’nın burnunu, ön kolunu, avucunun bir kısmını ve göz kapağını kurdu. Bu saldırı gerçekleştiğinde bir kısım insan Toth’un üzerine atlayarak onun bu muhteşem sanat eserine zarar vermesini engellemeye çalışırken bir kısım ise Pieta’nın yerlere düşen parçalarını çalarak olay yerinden uzaklaştılar. Parçaları çalarak uzaklaşanlar hakkında Papa IV. Paul oldukça sert konuşup parçaları geri getirmelerini buyurunca eksik kalan tüm parçalar 5 ay içerisinde tamamlandı.
12) Davut’un Goliath ile Karşılaştığı Anın Gücü
Davut’un zalim dev Goliath ile olan hikayesini tasvir eden birçok sanatçı, tasvir anı olarak Davut’un Goliath’ı yendiği anı seçtiler. Bu sanatçılara örnek olarak Caravaggio ve Donatello’nun eserlerini gösterebiliriz. Michelangelo bu noktada diğer Davut tasvirlerini bir kenara bırakarak farkını ortaya koyuyor. Michelangelo’nun Davut’u, Goliath ile neredeyse dövüşmeye başlayacak olan bir Davuttur.
Öyle ki, Davut’un gözlerinden ve yüzündeki gerginlikten ne kadar tedirgin olduğu anlaşılabilmektedir. Ayrıca Davut’un tasvirlerine genel olarak baktığınızda Davut’un genç bir çocuk olarak tasvir edildiğini görebilirsiniz. Michelangelo burada yine kendi bakış açısını, Antik Yunan eserlerine olan hayranlığı ile birleştirerek yüzyıllar boyunca erkek güzelliğinin sınırlarını çizecek olan eseriyle yansıtıyor.
13) Davut, Devasa Boyutlara Sahip
Davut heykelini dikkatli olarak araştırmayanlar Davut’un insan boyutlarında olduğunu varsayabilir. Ancak bu büyük bir yanılgı olacaktır. Altı tonluk bir mermerden oyulan Davut, tamı tamına 5 metre 16 santimetre uzunluğunda ve 5,660 kilogram ağırlığında. Ayrıca Davut’un oyulduğu mermer, dünya üzerindeki en beyaz mermerlerden biri.
This post is also available in: English Français Español Deutsch
Yorumlar (0) Yorum Yap