Mızıka, son dönemlerde popülaritesi artan enstrümanlardan biridir. Tarihi çok eskilere dayanan mızıka hakkında öğrenecekleriniz sizleri şaşırtabilir. Mızıka, sheng adı verilen eski bir Çin enstrümanından esinlenilerek türetilmiştir. Sheng, notaları üretmek için kullanılan ince esnek metal şeritlerin bir araya gelerek oluşturduğu bilinen en eski enstrümandır. Mızıka diğer adıyla armonika da bu sesi aynı şekilde üretebilmektedir. Mızıka nasıl çalınır? Ne zaman ortaya çıktı? Çeşitleri nelerdir? Tüm soruların cevabı ve daha fazlası bu yazıda. İşte insanlık tarihinin en eski enstrümanlarından olan mızıka hakkında bilinmesi gerekenler!
Mızıka ne zaman, kim tarafından ortaya çıktı?
Mızıka, bir diğer adıyla armonika, 1821 tarihinde Christian Buschmann tarafından icat edildi. Armonika kullanımı gereği küçük ve kolay taşınabilir ve gizlenilebilir olması sayesinde, kölelik dönemlerinde Afrikalı Amerikalılar arasında kullanımı yaygınlaşan bir enstrüman haline geldi. Yine benzer sebeplerle mızıka, kovboyların da kullandığı bir müzik aleti olmuştur.
Zaman içerisinde mızıka, Amerika için ikonik bir hale gelmiştir.
1930’lu yıllarda armonikalar, Amerika Birleşik Devletleri’nin neredeyse her bölgesinde yaygın hale gelmeye başlamıştı. Kullanışlı ve uygun olması bu enstrümanı cazip hale getirdi. Ülkenin her yerinde mızıka grupları oluşmaya başladı. Zamanla birlikte, Afrikalı Amerikalılar kendilerini daha iyi bir şekilde ifade edip, içinde sıklıkla mızıka çalan ‘’blues’’ isimli bir müzik türünü yarattılar.
Mızıkanın üç ana bölümü bulunur: Kapak Plakaları, Kamış Plakaları ve Tarak
Kapak plakası, mızıkanın altında ve üst kısmında bulunan metal parçalardır. Bu parçalarda genelde dekor ve logo bulunup, üst kapak bölümünde çoğu zaman üflenen deliklere karşılık gelen sayılar bulunur. Kamış plakası, kapak plakasının hemen altında bulunan metal plakadır. Mızıkadan duyduğumuz melodiler buradan gelmektedir. Tarak, mızıkanın merkezinde bulunur ve diğer parçaları bir arada tutmaya yarar. Görüntüsü saç tarağıyla birebirdir.
İki ana armonika türü vardır: Diatonik ve Kromatik
Her bir temel mızıka belli başlı kullanıma sahiptir. En popüler ve aynı zamanda en uygun fiyatlı olanı diatonik mızıkadır. Yeni başlayan kişiler genel olarak diatonik veya kromatik mızıkayı tercih eder. Daha yetkin yerlere gelmek isteyenler ise bu beş tür mızıkayı da çalmayı öğrenmek durumundadır.
Diatonik mızıka ilk olarak 1826 yılında yapılmıştır.
Bohemyalı enstrüman yapımcısı Joseph Richter tarafından yapılmıştır. En yaygını ve diğerleri içinde kullanımı en kolay olan mızıka türüdür. Diatonik mızıka türünde on adet delik bulunur. Bu mızıkalarda, çalınabilen nota dizileri üflenen ilk deliğin çıkardığı nota sesine göre belirlenir.
Kromatik mızıka süslü mızıkalardır.
Kromatik mızıkalarda genelde 10,12,14 ya da 16 tane delik bulunabilmektedir. Kromatik mızıkalarda piston bulunur ve bu piston düğmesine basıldığında notaların yarım ses yukarı çekilmesi sağlanır. Daha fazla çok yönlülük sunar fakat aynı şekilde kullanması da biraz daha zordur. Blues müzik türü için kromatik mızıkalar önerilmez.
Mızıka Çalmadan Önce Bilmeniz Gereken Püf Noktalar
Armonika, bakıldığında çalması kolay gibi görünse de aslında birçok önemli püf noktası olan ve öğrenmek için emek harcamanız gereken bir enstrümandır. Duruşunuz, mızıka çalma esnasında oldukça önemlidir. Ayakta veya otururken sırtınızı düz hale getirdiğinizde, daha iyi bir ses tonuna sahip olursunuz. Ciğerlerinize giren havanın üzerinde çok daha kontrol sahibi olmanızı sağlar. Mızıka çalmaya başlamadan önce ilk olarak çalınacak müziğin türüne göre bir mızıkanın tercih edilmesi gerekmektedir. Diatonik mızıkalarda genellikle blues, western, country ve rock müzik tercih edilirken, kromatiklerde ise latin müziği, caz ve klasik müzik tercih edilir.
Mızıka Tutuşu
Eğer sağ elinizi kullanıyorsanız, mızıkayı sol elinizin baş ve işaret parmaklarının birleştiği yere oturtun. Başparmağınız mızıkanın altından, işaret parmak da mızıkanın üstünden mızıkayı kavrar. Kalan parmaklarınız da işaret parmağınızla paralel pozisyonda olur. Tutuşu yaptığınızda dudaklarınızın mızıkayı kavrayabilmesi için ön kısımda bir boşluk bırakılmalıdır. Sağ el ve başparmak mızıkaya dayanır, ardından bu el ile mızıkayı kaplayacak biçimde sol elin üstüne kapatılır.
Nefesi içeri çekerek de çalınabilmektedir.
Aynı delikten üflediğinizde ve içinize çektiğinizde çıkan nota sesleri birbirinden farklı olur. Belli başlı basit egzersizler ve dudaklar ile notaların arasında hızlı geçişler yapılmaya başladığınız zaman mızıkanız ile müzik parçaları çalmaya başlarsınız. Mızıkanızı çalarken, mızıkayı kaplayan elinizi türlü hız ve açılarla açılıp kapattığınızda çıkan melodilere belli efektler kazandırırsınız.
Tek delikten çok ses çıkarmak
Elinizde kromatik bir mızıka varsa, her delik iki saz içerdiğinden, aynı yerden üfleyerek ve çizerek iki farklı ses çıkartabilmek mümkündür. En düşük notalardan yola çıkarak bir örnek vermek gerekirse en solda bir darbe C üretir, aynı anda D’de üretebilmektedir. Müzisyen eğer armonikanın sağında bulunan kaydırma koluna basarsa, enstrüman üst katmandan alt tabaka ve daha sonrasında tekrar bir darbe C# ve D# çalabilir. Kromatik mızıkalarda birden fazla saz olması, kromatik mızıkaların üç oktavdan fazla genişliğe karakterize olmasını sağlar.
Çalarken bilinmesi gereken diğer bir teknik ise bend yani ses bükmedir.
Bu tekniği kullanarak mızıkaya üflerken veya çekerken ortaya çıkan notanın yarım tondan üç tona kadar pesleştirilmesi sağlanabilmektedir.
Mızıkanın hava akışını kısıtlamak için dilinizi ağzınızda kaldırmanız gerekir. Bu durum perdeyi daha aşağıya getirecektir. Mızıkanın delikleri birbirine çok yakın olduğu için yeni başlamış birine tek sesi çıkartabilmek zor gelecektir.
Tek ses çıkartabilmek için gerekli bazı tekniklerse, dilin kıvrılması, dudakların büzülmesi veya delikleri dil yardımıyla kapatarak üflenmesidir. Mızıkaya yeni başlamış olan kişilere ilk tavsiye edilen yöntem, dudakların büzülüp balık dudağı şekline sokularak çalınmasıdır. Balık dudağı yapılarak çalındığında hava dar bir aralıktan üfleneceği için çıkarmak istediğiniz notayı daha kolay çalabilirsiniz.
Mızıkayı temizleme işlemi nasıl yapılır?
Mızıkayı düzenli kullanmaya başladığınızda, içinde toz biriktiğini fark edeceksiniz. Ortaya çıkan melodileri etkilemese dahi arada bir mızıkanızı temizlemeniz gerekir. Mızıkanız ahşap veya metal bir tarak yerine plastik bir tarağa sahipse, tarağı oda sıcaklığındaki bir su yardımı ile yıkayabilir ve kurumaya bırakabilirsiniz. Daha kapsamlı bir temizlik yapmak isterseniz kapak plakasını sökebilir, tarağı çıkarıp bir diş fırçası ve su yardımıyla temizleyebilirsiniz. Temizlerken sabun kullanıyorsanız, yıkama esnasında sabunun iyice çıktığından emin olun. Çalarken sabun tadı almak istemezsiniz.
Mızıka tarağınız tahtaysa, yalnızca diş fırçasıyla ovalayın. Tahta tarakları temizlerken su ve sabun kullanmak tarağa zarar verecektir. Yine metal olan mızıka taraklarında da su ve sabun kullanabilirsiniz fakat tarağın paslanmaması için iyice kurumadan yerleştirmemeniz gerekmektedir. Kapak plakalarınızı da yine tarağı temizlediğiniz gibi temizleyebilmeniz mümkün. Kamış plakalar ise diş fırçası olmadan yine aynı yöntemlerle temizlenebilir. İnternetten mızıkaları temizlemek için yapılmış temizleme kitleri, fırça ve diğer ürünleri kolayca bulabilirsiniz.
En yaygın mızıka markaları nelerdir?
Mızıka almak istiyorsanız ve bu konuda da yardıma ihtiyacınız varsa, belli başlı en çok tercih edilen ve bilinen mızıka markalarını bilmenizde fayda var. Başlıca en yaygın markalar Hohner, Hering, Lee Oskar, Suzuki, Bushman, Seydel, ve Huang’dır.
En ünlü mızıka sanatçıları kimlerdir?
Diğer tüm enstrümanlar gibi, mızıka da alıp doğrudan sahnede çalabileceğiniz bir enstrüman değildir. Uzun yıllar pratik yapma ve ilgi gerektirir. Bilinen iyi mızıka sanatçılarından bazıları: Buddy Greene, Little Walter, Lazy Lester, Sonny Boy Williamson II, Dennis Gruenling, Bob Dylan, Son Of Dave, Big Walter Horton, George Smith, Charlie Musselwhite, Sonny Terry, Harmonica Shah…
Bonus:
Buddy Greene -Classical Harmonica
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap