Çok Zamanımız Var

Doğan Turan

Doğan Turan

Türkiye Girişimcilik Vakfı Fellow- www.glocalzone.com- www.doganturan.com

Sizden ricam, lütfen yazımın kalan kısmını okumaya başlamadan önce aşağıdaki videoyu izleyiniz.
Her birimizin bir hayat amacı var ve bu amacı şekillendiren görünen, görünmeyen nedenlerimiz var. Hayal dünyamızın sınırları uçsuz bucaksız olsa bile hayallerimizi sınırlayan hedeflerimiz var. Bu videoyu izledikten sonra eski hayallerimi bir düşündüm ve son 5 senemi ele alınca video benim için çok anlamlı oldu. İzledikten hemen sonra ise kendi tecrübelerimi paylaşıp, üniversiteye girecek arkadaşlara hikayemin bir kısmını anlatmak istedim.
Biliyorum, hepinizin farklı beklentileri ve hedefleri var. Hatta bunlar, çoğunuz için vazgeçilmez, olmazsa olmaz hedefler. Benim de en büyük idealim iyi bir avukat olmaktı. Geçmişte beni tanıyan herkes bunu çok iyi bilir çünkü bu benim için o kadar içselleştirilmiş bir şeydi ki kendim de dahil herkes hukuk kazanıp, avukat olacağımdan emindi. Güzel bir sınav hazırlık dönemi geçiremedim ama yine de rahatlıkla hedeflerimi gerçekleştirebilecek seviyedeydim. Çocukluğumda hayatıma giren epilepsi(sara) hastalığı beni 8 sene hiç yalnız bırakmamıştı fakat 8 senelik tedavi sonucunda artık iyileşmiştim.
Fakat sınav senesi benim için çok kötü bir seneydi çünkü o sene iflas ettik ve ailemin tek çocuğu olarak sınavı kazanmaktan ve çok başarılı olmaktan başka bir şansım kalmamıştı. Dolayısıyla stresim son noktadaydı. Bu yüzden epilepsi tekrar beni buldu ve YGS esnasında “fokal epilepsi” atağı geçirdim. O an başıma gelen şeye inanamıyordum ama elimden de hiçbir şey gelmiyordu. Çok da uzatmadan sonuca gelecek olursak ben hayallerimi o sınavda kaçırdım. Kaçırdığımı sandım…
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’ne yerleştim. Sonra dedim ki “ben burada ne yapıyorum?” Bunu düşündüğüm ilk gün okulu bıraktım ve tekrar hazırlanmaya başladım. Hiç kolay olmayan bir yol beni bekliyordu ve ben bu yol ile çoğunlukla yalnız baş etmek durumundaydım. Başaramayacağımı düşündüğüm çok fazla an oldu.
Sınav sonuçları geldiğinde bu sefer hayalimi gerçekleştirecek sonucu elde etmiştim fakat bir önceki sene başka bir okulda olduğum için 27 puan geri düştüm ve bu tekrar hayallerimden uzaklaşmama neden oldu. Sonra İzmir’e geldim ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümüne yerleştim. Değişen pek bir şey yok gibi duruyordu ama aslında her şey çok değişmişti. Artık biraz daha özgürdüm ve yeni hayaller peşindeydim.
İlk sene çok çalışıp yüksek bir ortalama elde ettikten sonra hep istediğim Hukuk Fakültesi’nde çift anadal yapmaya başladım. Fakat kısa bir süre içinde “en çok emin olduğum tercihimin, hayatımın en yanlış tercihi olduğunu anladım ve o an hem çok üzüldüm hem de çok mutlu oldum. Çünkü “fırça” benim elimdeydi ve şimdi yeniden resim yapma zamanıydı. Ve artık hayallerimin bir sınırı yoktu.“
Sonra girişimcilikle tanıştım ve Girişimcilik Vakfı’na seçilen şanslı gençlerden birisi oldum. Bir kaç iş deneyiminden sonra şu an olduğum posizyonda otizmli çocuklar için mobil oyun geliştiren bir startupda ürün yöneticisi olarak çalışıyorum. Yani ne avukat oldum, ne de siyasetle ilgili bir şeyler yaptım…
Şimdi düşünüyorum da aslında ben çocukluğumdan beri teknoloji meraklısıydım. Yani videoda Barış Özcan’ın da dediği gibi “Hayat bundan ibaret değil. Altlarda bir yerlerde çocukluğunuzda biriktirdiğiniz o renkler hala duruyor, merak etmeyin. Üstelik fırça ve palet de her zaman sizin elinizde olacak”
Hala yolun çok başındayım fakat şimdiye kadar geçen sürede şunu anladım ki hayat 4 mevsim gibi ve her mevsimin tadı birbirinden çok farklı. Umarım hayatınızın bu dönemi en güzel mevsiminiz olur.
Özgür kalın, daha çok zamanımız var.
Kategoriler: Kariyer, Motivasyon

Yorumlar (0) Yorum Yap

/