Bansky, sanatın nesnel ve öznel yaklaşımını bambaşka bir boyuta ulaştırarak salt bireyselliğini yaratmış bir isim. 90’lı yılların başında etkilendiği Pop Art akımıyla serbest grafittiler yapan sanatçı, sanatını icra ederken verdiği mesajlar ve gizli kimliği ile dikkat çekmeyi başarmış ve modern sanat algısını değiştirerek milyonlarca hayrana ulaşmıştır.
Peki dünyanın en esrarengiz sanatçılarından biri olan Bansky kimdir ? Gerçekten bizden biri midir ?
Aranızda Bansky ismini duyanlar mutlaka vardır. Duymasanız dahi eserleriyle bir yerlerde karşılaşmış olmalısınız. Çünkü kendisi, başta İngiltere olmak üzere birçok ülkenin sokaklarına, insanlarına, yaralarına dokunan aktivist bir sanatçı… 1974 Bristol doğumlu olması harici kim olduğuna, eserlerinin yayınlanmasında izninin olup olmadığına, nasıl gizlendiğine dair kanıtlanmış bir bilgiye ulaşamıyoruz. Hakkında çıkan haberlerin birçoğunun asılsız olması ve Banksy’e yapılan eleştiri ve yorumların kanıtlanamayışı merakımızı giderek artırırken Bansky, istediğinin iyi resimler yapmak olduğunu ve kimliğini açıklamayacağını fazlasıyla belli ediyor.
Banksy İstanbul’da
Banksy’i geçtiğimiz yıl İstanbul’da ”The Art of Bansky” sergisiyle daha yakından tanıma fırsatı bulmuştuk. Üstelik kendimizi İngiltere sokaklarındaymış gibi hissetmiştik. Yine her sergisinde olduğu gibi antikapitalist bir sanatçının ücretli sergi açıyor olması çok ses getirmiş, ağır eleştirilere maruz kalmış ve sonuca ulaşamamıştı. Ayrıca tüm bu sergilerin Bansky’den izinsiz olduğu ileri sürülmüştü. Lakin bizler tüm bu ironiyi bir kenara bırakıp Banksy’nin sanat anlayışına ve eserlerine dikkat çekmek istiyoruz.
İngiltere’de birçok duvarı süsleyen belki de Bansky’nin en önemli eserlerinden sayılan ”Kırmızı Balonlu Kız” içimizde her zaman bir umudun olması gerektiğine inandırıyor.
Eserlerinde insanların acımasızlıklarına, zayıflıklarına ve zaaflarına kısacası, insanlığın icat ettiği ve aynı zamanda yakındığı tüm problemlere parmak basan Bansky; savaş karşıtı eserleri, antikapitalist kişiliği ve yorumlarından dolayı hala medyada kar maskesiyle gizlenen biri olarak sanatına devam ediyor. Verdiği mesajlar ve yasa dışı çizimlerle yarattığı eserlerden bizleri mahrum bırakmamak ve kendini çizimleriyle anlatmaya devam etmek adına onun kendini gizlemesi gerektiğine inanıyoruz. Sonuçta o, kimsenin yapmaya cesaret edemediği işleri başarabilmiş bir deha olarak nitelendiriliyor.
Filistin ve İsrail’i ikiye ayıran duvara deniz manzarası çizmeyi kim göze alabilirdi ki? Ya da tutkuyla birbirini öpen Bush ve Saddam’ı resmetmeyi ? Cesaretinden de ziyade sanatını saygıyla takip ediyoruz. Hem bize kalırsa her biri birbirinden güzel bu duvarlar birer açık hava müzesi niteliğinde…Bu Gager ruhuyla o, bizlerden biri…
Yorumlar (0) Yorum Yap