Kodak, muhtemelen milenyum kuşağının çoğu bu markayı bilmemektedir. Kendisi 80’lerin ve 90’ların en popüler kamera markasıdır.
O dönemin rakiplerinden sony, ilk dijital kamerayı tanıtarak sektörde değişimi başlatıyor ve kodak için en zorlayıcı rakip olma potansiyeline yükseliyor. Akıllarıdaki sorular ise dijitale geçiş baskılı fotoğrafın sonunu getirebilir mi, kodak bu konuda ciddi arge payı ayırmalı mıdır?
O zamanın marka şefi Vince Barabba, dijital fotoğrafçılık akımından kaçılamayacağını öngörüyor. Sorun dijitale geçiş sürecinin en az 10 yıl süreceği şeklinde düşünümesiydi ilk hataları bu oldu, İkinci hataları ise bu 10 yıl içinde dijital için hiçbir yatırım yapılmaması oldu.
Daha sonraları birkaç dijital fotoğraf makinesi girişimleri oldu ancak geç kaldı çünkü sony sektörün devi haline geldi ve karşınında etkili olamadı.
Günümüzde kodak epey küçülmüş durumdadır.
Kodak bildiğini yapmaya devam etmek istedi, gelişimden uzak durdu. Zamanında sektörün lideriydi rakiplerini ciddiye almadı ve önleyici mekanizma geliştirmedi. Firma daha esnek hale gelip, pazarı yakalayabilirdi ancak bunu da yapmadı. Sonuç olarak, gelişim ve uyum sağlamanın karşısında durulmaz, yanında durulur.
Yorumlar (0) Yorum Yap