İnternette bir söz dolanır futbol hakkında, sözün orijinali biraz farklıdır ama bu hali de çok sevilmiştir ve birçok yerde geçmektedir: “Futbol, İngilizlerin bulduğu, Brezilyalıların oynadığı, Almanların kazandığı bir oyundur.” Futbolun doğduğu topraklara, İngiltere’ye yolculuk yapacağız bugün. Biraz hüzünlü bir yolculuk olacak yalnız, bir efsaneyi uğurlamaya gidiyoruz, Arsene Wenger’i.
…
Sene 1996. Bundan tam 22 sene önce. Genç bir teknik direktör, belki de farkında olmadan İngiliz futboluna damga vuracağı bir imzayı atıyor 1 Ekim’de Kuzey Londra’da. Çok parlak olmayan bir takımı, bir futbol okuluna çevirecek bir imza oldu bu. Bir sezon boyunca oynanan hiçbir lig maçını kaybetmeden kazanılan bir şampiyonluğun gerçekleşeceğini belirten bir imza oldu bu. En önemlisi, İngiltere ve dünya futbolunda bir rekorun kırılmasını sağlayan imza oldu.
Pek parlak bir futbol kariyeri olmayan bir Arsene Wenger, futbola olan tutkusunun peşinden giderek teknik direktör olarak hayatına devam etme kararı aldı 1981 senesinde. Doğduğu şehir Strassbourg’un 19 Yaş Altı takımının teknik direktörlüğünü yapan Wenger, birçok takım çalıştırdı 15 senede. 1996 senesinde, hayatının dönüm noktası olan imzayı Arsenal’e atarak adını tarihe yazdırma yolunda ilk adımını attı.
…
Geldiği ilk günden itibaren takımda bir şeylerin değişeceğinin işaret eden Wenger, futbolcuları yıldız yapmasıyla bilinen bir isim. Ekonomi alanında yaptığı yüksek lisansın etkisinden midir bilinmez ama transfer harcamaları konusunda oldukça bilinçli hareket eden Wenger’in, 96’dan bu yana harcadığı transfer bütçesi, en büyük rakiplerinden Chelsea’nın tam yarısı. Arsenal 700 milyon sterlin harcarken Chelsea tam 1,4 milyar sterlin harcadı.
“Biz yıldız satın almayız, onları yaratırız.”
Arsene Wenger
…
Onun futbolunda; hız, top becerisi, golü arayan gözler ve pas yeteneğinin önemi oldukça yüksek. Yıldızlaştırdığı isimlere bir bakalım: Thierry Henry, Robert Pires, Dennis Bergkamp, Cesc Fabregas, Patrick Viera, Fredrik Ljungberg ve daha nice isim onun tezgahından çıktı ve dünya futboluna damga vurdu. Eski oyuncuları, onun Arsenal’den ayrılma kararından sonra büyük bir üzüntü duyduklarını dile getirdiler. Sürekli olarak laf dalaşında olduğu Jose Mourinho da, “O bu karardan mutluysa ben de mutlu olurum ama umarım emekli olmaz.” diyerek ona saygısını ifade etti. Maç sonu açıklamalarında birbirlerine taş atmadan duramayan isim dahi onun emekli olmasını istemiyor.
…
Arsenal’ın menajeri olduktan sonra yaptığı ilk basın toplantısında şu açıklamayı yapabilecek kadar kendine güvenen bir isimdi Arsene Wenger:
Dün akşam otelde Spurs’un (Tottenham Spurs) maçını izlerken uyuyakalmışım.
…
22 yıllık kariyerinde 124 farklı takımla karşılaşan Wenger’in rakipleri arasında Türkiye’den Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray da yer alıyor. Wenger’in en büyük hayal kırıklıkları arasında 17 Mayıs 2000 günü UEFA Kupası Finali gecesi Galatasaray’a kupayı kaybetmesi yer alıyor. Karşılaştığı 124 takımdan yalnızca 5’ine karşı yüzü hiç gülmedi Wenger’in: Paris Saint – Germain, Fiorentina, PAOL Salonika, Rotherham ve Port Vale. Toplamda 17 kupa kaldırma başarısı gösteren Wenger, İngiliz futbol tarihine damga vuran olaylardan biri olan hiç yenilgi görmeden bir sezonu kapatmayı da başardı 2003 – 2004 sezonunda. İngiliz futbolunun bir diğer efsane menajeri Sir Alex Ferguson’un elinde bulundurduğu Premiere Ligue’de en fazla maça çıkma rekorunu da 2017 senesinde egale ederek kendi ismini zirveye yazdırdı.
…
Arsenal’ın maçlarını izlediyseniz maç sonrasında Arsene Wenger’in suratında en ufak bir sevinç veya üzüntü ifadesi sezemezsiniz. Maç sonucu ne olursa olsun bu durum değişmez. Wenger, bir röportajında bunun sebebini şöyle açıklıyor:
Japonya’da sumo güreşi izlerken fark ettiğim bir şey var. Mücadele sonunda asla kimin kazanıp kimin kaybettiğini yüzlerinden anlayamazsınız. Yenilen tarafı utandırmamak için duygularını göstermezler. Bu inanılmaz bir şey. Bu yüzden takımıma kibarlığı öğretmeye çalışıyorum.
…
Son dönemlerdeki başarısız sonuçlardan sonra, sezon sonunda sona eren sözleşmesini yenilememe kararı alan Wenger, 2016 senesinde “Wenger Out” (Wenger Dışarı) kampanyasını yürüten taraftarlar dahil herkesi hüzne boğdu. Bir futbol hayranı olarak beni de üzen ve efsane Arsenal kadrosunu baştan aşağı saymama sebep olan bu karardan sonra Wenger’i başka bir takımın başında görme ihtimali bir hayli şaşırtıcı geliyor. Yolun açık olsun Wenger!
Yorumlar (0) Yorum Yap