‘Keşke hayalini kurduğum şeylere sahip olabilseydim. Hayatımda hiç, bir şehir görmedim. Hayatımda hiç, bir erkekle konuşmadım. Hayatımın bu şekilde gelip geçeceğinden korkuyorum’.
Yukarıdaki söylemleri ağzına alan kadınların sayısının önemsenmeyecek kadar az olduğunu düşünmüyorum ve derinden üzülüyorum.
Kadınların doğuştan cesur olduğunu kabul etmeli diğer tüm erkekler. Doğası; savaşmaya, öncü olmaya ve korumaya müsait doğuştan bir kabiliyetleri var. Bu kabiliyetleri bastırmak, toplumda ikinci sınıf insan konumuna sokmak gelişimden öte geriye götüren davranışlar olacağı bilinmeli.
Neşet Ertaş’ın çok güzel bir lafı vardır takdir ettiğim. ‘ Kadınlar insandır, biz insanoğlu’ demiştir. Tek cümle ile çok şey anlatmıştır bizlere.
Doğurganlığın verdiği güç hiçbir erkekte bulunmaz, çünkü beraberinde koruma içgüdüsü ile savaşçı bir birey çıkar karşınıza. Cesur bir yürekle istediğini yapmak için eyleme geçen kadınlarımıza önyargılar sunuyor toplumumuz. Bu ön yargılar kadınlarımızı korkutuyor ve cesaretlerini aşağıya çekip öz güveni sıfır bireyler yetiştiriyor. Bu bireylere evlendirip çocuk yapıp bir aile kurmaları gerektiğini dayatıyoruz. Bir görev gibi denileni yapıyorlar, eğitimlerini eksik bıraktığımız için sorgulama yetileri yok oluyor ve hayallerini dahi unutuyorlar. Neden var olduklarını düşündüklerinde ise mutsuzluklarını hatırlıyorlar.
‘Kafan Topa Çarptığında Saçların Dağılsa Da… Yakışır Sana!’ Avon
Ne güzel bir söylem.. Ne güzel bir mesaj.
Madia Cat’in Mart sayısı elime geçtiğinde WERO eki dikkatimi çekti. Anlatılan ve yazılanları soluksuz okudum.. ‘Kahraman Kadınlar’ temalı ek’te kadınların toplumlarda verdiği mücadeleyi, ön yargıların nasıl kırılacağı, cinsiyet eşitliği için markaların yaptığı uygulamaların neler olduğundan bahsediyor.
İstatistiksel veriler çarpıcı olduğu için ve bilinçlenmek adına, kendime aldığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum.
World Economic Forum tarafından hazırlanan The Global Gender Gap Report, 144 ülkeyi dört bileşen üzerinden değerlendiriyor ve cinsiyet eşitsizliği profilini çıkartıyor. 2017 yılı verilerine göre Sağlık ve Eğitim alanında rakamlar umut verici ancak, Ekonomik tarafta %58’lik oranda yol kat edilmiş görünüyor. Politik ayakta ise iyileşme %23.
Rapora göre; tüm dünyada cinsiyetler arası eşitlik ancak 100 yıl sonra kapanabilecek ( Ortadoğu ve Kuzey Afrkia için bu süre 157 yıl) . Bir adım ötede, ekonomik farkın kapanması için öngörülen süre 217 yıl. Kadınların erkeklerle en eşit düzeyde yaşama fırsatı elde ettiği ülkelere baktığımızda karşımıza; İzlanda, Norveç ve Finlandiya çıkıyor. Ülkemiz kaçıncı sırada mı? … 131!
Türkiye’de 2001 yılında kadınların üniversite mezuniyet oranı %4,85’ti. Aradan geçen 16 yılda bu oran %11,3’e yükselmiş.
KAGİDER Başkanı Sanem Oktar’ın bir söyleşide aktardığı veriler oldukça önemli. ‘Dünya’da kadın istihdamının %1 artması GSMH’ye 80 milyar dolar bir artış olarak yansıyor. Türkiye’de kadınlar ve erkekler ekonomiye eşit katılabilseler GSMH’mız %30 oranında artacak’ diyor.
· Ülke nüfusu toplamımızda kadınların istihdamdaki oranı % 27.
· Gördüğü şiddeti ailelerine anlatabilen kadınların oranı %34.
· İlk okul mezunu kadınlarımız %37 oranında.
Eşitsizliklere son vermek için eyleme geçen ülkelere baktığımızda; İzlanda ve İngiltere’de başarılı adımlar attığı görünüyor.
İzlanda, 2022’ye kadar kadın-erkek arasındaki ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedeflemiş ve bu hedefini gerçekleştirmek için hem kamu hem de özel iş yerlerinin faaliyetlerine devam etmeleri için kadın ve erkek çalışanlara eşit ücret ödediklerini gösterir sertifika almak zorunda bırakmış.
İngiltere Hükemeti’nin eşitlik ve insan hakları komisyonu ise, 250 ve üzeri çalışan sayısına sahip şirketlere kadın ve erkek çalışanlarının arasındaki saatlik ücret farkını beyan etmelerini zorunlu bırakarak başarılı bir işe imza atmış.
Yapılan araştırma verilerinde benim dikkatimi çekenler;
Geliri daha yüksek olan kadınlar risk almaya daha gönüllü. Geleneklere daha çok meydan okuyor ve başarısızlığı daha az yarayla atlatıyor. Bu noktada eğitim faktörünün altını çiziyorum.
Kadınlar, erkeklerden daha iyimser. Oldukları gibi kabul etmek konusundaysa erkeklerden daha talep kâr olmaları ve yeni şeyler öğrenmeye daha fazla istek duymaları diğer önemli farkları.
Son dönemde düzenlenen kadın hareketleri ve cinsiyet eşitliğini savunan eylemlerin artması ve markaların da bu eylemlere destek vermesi umut verici.. İşte bu hareketlerden bazıları ;
#Women’s March : Başlangıçta, Trump ve yönetiminin ; göçmenlik, sağlık, ırka dayalı ayrımcılık vb. politikalarına karşı bir başkaldırı niteliği taşıyan ve bir dönüştürücü güç edinen hareket, bir yıl içerisinde; ABD, İtalya, Irak, Kırgızistan, Yeni Zellanda, İsviçre, Çin ve Gana gibi farklı coğrafyalarda global bir kimlik kazandı.
#MeToo Hareketi : Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’in 93 kişiyi farklı yollarda taciz ettiği suçlamaları ile, ABD’li oyuncu Alyssa Jayne Milano’nun bu hareketi başlattı. #MeToo hashtag ile paylaştığı tweet’inde ( eğer cinsel tacize ya da saldıraya uğradıysanız, bu tweet’e ‘bende’ yazarak yanıt verin ) şeklinde bir açıklama yazdır. 55 Bin yorum almakla kalmayıp, Facebook’ta 45 gün içinde 85 milyon kez paylaşıldı.
#HerToo Hareketi : #MeToo hareketi sonrası, UNISEF şiddet ve cinsel istismara maruz kalan çocukların sesi olmak için bu hareketi başlattı.
#Time’sUp Hareketi : ‘Süre Doldu’ mesaji ile, Yine #Metoo hareketi sonrası ortaya çıkan ve cinsel taciz ile mücadele etmek için başlatıldı ve kampanya sonrası 13 milyon dolar bağış toplanarak iş yerlerinde cinsel istismara maruz kalan kadın ve erkeklere yasal destek sağlamak için kullanıldı.
#WhiteWenesdays Hareketi : İranlı aktivist ve gazeteci Masih Alinejad’ın başlattığı My Stealthy Freedom (Benim Saklı Özgürlüğüm) adlı hareket kadınlara her çarşamba beyaz örtüler takmaları çağrısında bulundu. Beyaz Çarşamba hareketini İranlı kadınlar 2017 Haziran ayında başlattı. Başkalarının onlara dayattığı örtü ve hatta peçeye tepki amacı ile her Çarşamba günü beyaz örtü takarak protesto edildi. Aynı zamanda bu hastag ile erkeklerinde o gün beyaz bileklik takarak fotoğraflarını paylaşıp destek olmaları istendi.
#HeforShe : Birleşmiş Milletler geçtiğimiz yıl kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı için bir kampanya başlattı. ‘Erkeğin desteği olmazsa ayrımcılık da son bulamaz’ mantığıyla yola çıkılan projenin sloganı ‘He for She’ yani ‘Kadın için erkek’. Kampanya öncülüğünü ise Koç Holding’in başlattığını görüyoruz.
Kadınları Destekleyen Marka ve Firmalardan Örnekler;
AbbVie Türkiye : Üst düzey yöneticilerinin toplam %58’i, merkez ofis çalışanlarının ise %63’ü kadın çalışanlardan oluşuyor.
P&G : Türkiye Kadın Milli Takımı Sponsoru
Vadafone : Kadınların olduğu alanlarda sponsorluk desteği sağlıyor. En son yaptığı çalışma, Ağrılı bir futbol takımına verdiği destek. Bünyelerinde kadın stajyer programları düzenleniyor. Toplumdaki önyargıları kırmak üzerine iletişim sürdürülüyor.
Doğuş Grubu : Hem kurum içi hem de kurum dışı istihdam çalışmaları yapılıyor.
Hürriyet : Şiddet gören, hukuk mücadelesi veren ve fark yaratan kadınların konularına manşetlerinde yer vermeye çalışıyor.
Roche Türkiye : Meme Kanseri’ne dikkat çeken kampanyalar düzenliyor. Motto’su ‘Yaşama Zaman tanıyın!’.
Vehpi Koç Vakfı : Sahip olduğu kurumlar içerisinde kadın çalışanlara ağırlık veriyor ve istihdam desteği sağlıyor. Aynı zamanda kurum içi eğitimlerine ciddi yatırımlar veriyor.
Avon : Kadınlar için yaptığı çeşitli reklam kampanyaları ile sesleri olmaya çalışıyor.
Son olarak, Wall Street’in Boğa heykelinin (Fearless Girl heykeli ) karşısında ona kafa tutan cesur minik kız size ne anlatıyor? Bence harika…
Sevgilerimle,
Yorumlar (0) Yorum Yap