Hayat Bir Video Oyunu, İşte Bunlar da Hile Kodları

Player One!
“Hayat” olarak bilinen oyun için hazırlanmış strateji rehberine hoş geldiniz.
Hiç kuşkusuz keşfettiğiniz gibi, Hayat oyunu genellikle oldukça zordur. Beklenmeyen zorluklarla ve uzun süren sıkıntılarla karşılaşacaksınız. Sık sık kendinizden şüphe ederek mücadele edeceksiniz, çaresizlik ve kayıplar yüzünden bunalmış hissedeceksiniz.
Evet hayat zor, bunu herkes söyler.
Ancak korkmayın, bu kısa kılavuz görevlerinizi tamamlamanıza ve oyunu mümkün olan en yüksek seviyede tamamlamanıza yardımcı olmak için tasarlandı.

Bu oyunda nasıl kazanırsın?

Yaşamın amacı basittir: mümkün olduğunca level atlamaktır. Yaşamdaki her seviye, üstesinden gelmeniz gereken özel bir zorluktur. Bir zorluğun üstesinden geldiğinizde bir sonraki seviyeye geçersiniz. Amaç mümkün olduğunca çok seviyeyi tamamlamaktır. Oyunun sonunda, en üst seviyedeki kişi en iyi cenaze törenine sahip olur. 🙂
Hayatta beş seviye vardır:
Seviye 1 – Yiyecek bul ve gece uyumak için bir yatak bul
Seviye 2 – Ölmeyeceğini bil
Seviye 3 – İnsanlarını bul
Seviye 4 – Hem kendin hem de başkaları için önemli ve değerli bir şey yap
Seviye 5 – Bir miras yarat
Seviye 1 sadece evsiz olmadığınız ve / veya aç olmadığınız anlamına gelir. Bu hemen hemen her şey için bir önkoşuldur. Eğer Seviye 1’de kalmış olsaydınız muhtemelen şu anda bunu okuyor bile olamazdınız.
Seviye 2 biraz daha karmaşık bir hal alıyor. Çünkü birçok insan her gece uyumak için güzel bir yatağa sahip olsa da ölüm tehlikeleri içinde yaşıyor olabilir. Bir şekilde bu tehlikenin her an içindeler.
Seviye 2, kendinizi dışarıda tutmak için güvenli ve sağlam bir ev bulmanızı gerektirir. Seviye 2’yi geçmek, kendinizi bu tehlikeli durumlardan başarıyla çıkarmanın bir yolunu bulmayı gerektirir.
Seviye 3, ilişki kurmak, sevmek için doğru insanları bulmak ve seni seven doğru insanları bulmak demektir. Bu, gerçekleştiğinde oyun daha kolay ve daha eğlenceli geçiyor.
Seviye 4, etrafınızdaki dünyaya değer katan bir beceri veya bilgiyi geliştirmek anlamına gelir. Aynı zamanda bu süreçte biraz agresif hissetmenizi sağlar.
Seviye 5 sadece öldüğünde hayatının önemli olduğundan emin olmak demektir.
Çoğumuz, ebeveynlerimizden dolayı iyi bir başlangıç yaparız. Şanslıysanız, aileniz Seviye 1-3’te size başarılı bir şekilde rehberlik edecek ve hatta Seviye 4’e ulaşmada size iyi bir destek verecektir.

Oyunun Tasarımı

Hayat büyük ve karmaşık bir oyundur. Bugüne kadar bilinen en büyük açık dünya oyunu. Hepimiz farklı başlangıç istatistikleriyle başlıyoruz ve bize avantajlar veya dezavantajlar verebilecek çok çeşitli ortamlara yerleştirildik.
Ancak çoğu insan, hayatı kavramsallaştırmada zorluk çektiği için oyun üzerinde kontrol sahibi olmadığını varsayar. Fakat burada gerçeklerden başka bir şey yoktur.
Hayatın oyun tasarımı aslında şaşırtıcı bir şekilde basittir. Oyuncuya büyük miktarda rastgelelik deneyimi yaşatmak için tasarlanmış birkaç temel prensiple ilerler.
1) Yaşam sürekli olarak zor ve beklenmedik problemlerle karşılaşmanız için tasarlanmıştır. Yaşam, yüzleşmesi, üstesinden gelinmesi ve / veya çözülmesi gereken, hiç bitmeyen bir sorun akışıdır. Eğer herhangi bir noktada, oyun bu sorunları karşımıza çıkarmaktan vazgeçerse o zaman oyuncular olarak bilinçsizce kendimiz için yeni problemler icat edeceğiz. Sorunlar, bizi meşgul tutan ve hayatlarımızı anlamlandıran şeylerdir ve bu nedenle, 4. ve 5. Seviyeleri fethetmek için gereklidir (değer yaratmak ve bir miras bırakmak).
Oyuncular olarak zamanımızın çoğunu kendimizi bekleyen sorunlara hazırlamak için harcıyoruz. Ancak bu hazırlığın da sebebi olan şey şudur: hayatta yaşadığımız en zor sorunların beklenmedik olacağıdır.
Bu beklenmedik sorunlar, oyuncuya kendi hayatı üzerinde kontrolü olmadığını gösterir. Aslında hayatın amacı doğrudan oyunu kontrol etmek değil, başınıza gelenleri kontrol etmek ve daha yüksek seviyeli tepkiler seçmektir.
2) Oyuncular, sorunlara “çözüm”lerle veya “dikkat dağıtıcı”larla cevap verebilir. Tüm oyuncular bir reaksiyonla problemleri karşılamalıdır (bir soruna tepki vermemeyi seçmek bile bir tepkidir).

Tüm reaksiyonlar ikiye ayrılır: Çözümler ve Dikkat Dağıtıcılar.

*Yazının devamında bu iki kavram çokça geçecek. Dolayısıyla bu kavramların ne anlama geldiğini dikkatle okuyunuz.
Çözümler, bir sorunun gelecekte devam etmesini veya tekrar etmesini engelleyen eylemler ve takiplerdir. Dikkat dağıtıcılar ise oyuncuyu sorunun varlığından habersiz hale getirmek veya sorunun neden olabileceği acıyı köreltmek için tasarlanmış eylemler veya takiplerdir.

Eğer bir oyuncu bir sorunu anladığını ve onunla başa çıkabileceğini hissediyorsa, bir çözüm izleyecektir. Oyuncular sadece Hayat’ın saçmalıklarından bıkmışlarsa, aslında problem yokmuş gibi davranmalarına yardımcı olmak için dikkat dağıtıcıları kullanırlar.

Basit bir örnek: İş yerinde bir sorun var ve patronum benden nefret ediyor, bu yüzden bir Çözüm izleyebilirim. Örneğin patronumla yüzleşebilir, işten ayrılıyor gibi yapabilirim, daha fazla çalışıp gözüne girebilirim. Ya da dikkat dağıtıcıları kullanabilirim: her gece partilerim, eğlencelere katılırım, kendime yemeğe veririm, bir gecede bir dizi bitirirmi…
3) Her bir çözüm veya dikkat dağıtıcı ne kadar çok kullanılırsa, kullanılması gelecekte o kadar kolay olur ve adeta otomatik tepkiye dönüşür. Bir çözümü veya dikkat dağıtıcıyı ne kadar sık kullanırsanız, bu tepkinin eninde sonunda otomatik hale geleceğinden emin olabilirsiniz. Bir çözüm veya dikkat çekici bilinçsiz ve otomatik olduğunda alışkanlık haline gelir.
Alışkanlıklar gereklidir, çünkü fethettiğiniz önceki seviyelere geri dönmenizi önlerler. Oyuncu bir seviye için bir çözüm bulduğunda bunu alışkanlığa dönüştürmelidir. Bu çözümü yeterince kullanmalı ve bu seviyede ustalaşmalıdır. Böylece bir sonraki seviyeye rahatça geçebilir.
4) Çözümler bizi bir sonraki seviyeye taşır, dikkat dağıtıcılar bizi aynı seviyede tutar. Hayatta level atlamak, problem çözmeyi gerektirdiği için kendimizi problemlerimizden uzak tutmak aynı seviyede sıkışıp kalacağımız anlamına gelir.
Dikkat dağıtıcılar alışkanlık haline gelirse, o zaman sürekli bir seviyede sıkışıp kalırsınız ve bunun farkında bile olmayabilirsiniz. Mesela son yıllarda tüm ilişkilerinizin neden kötü bir şekilde başarısızlığa uğradığını düşündünüz mü? Belki de alışkanlık haline gelmiş olan dikkat dağıtıcılarınız Seviye 3’e geçmek için gereken gerçek samimiyeti elde etmenizi önlüyordur.
5) Hayat oyununda kazanma formülü bu nedenle inanılmaz derecede basittir:
Bir Çözümü ne kadar çok seçersen, bu bir sonraki Çözümü seçmeyi o kadar kolaylaştıracak ve böylece bir seviye yükselmene yol açacaktır. Ne kadar sıklıkla dikkat dağıtıcıları seçersen, bu bir sonraki dikkat dağıtıcıları seçmeyi o kadar kolaylaştıracak, bu yüzden seni bir çıkmaza sokacak.
Aşağıda, Hayat oyunu içinde yolunuzu bulmanıza ve sona ulaşmanıza yardımcı olacak beş hile kodu bulunmaktadır.
Bu hile kodlarını girmek kolaydır: şimdi “Beyin” ekranını açın aşağıdaki hileleri yazın ve ENTER tuşuna basın.

Kod 1: Bundan Sorumluyum

İnsanların bir numaralı kaçış yolu, hayatın onlara verdiği sorunlar hakkında yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını söylemeleridir.
Hayat’ın size verdiği problemler hakkında her zaman bir şeyler yapabilirsiniz.
Bir sorunu çözmek için yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığına karar verdiğinizde, olası tepkilerinizi hemen dikkat dağıtıcılarla sınırlarsınız. Tepkilerinizi yeterince dikkat dağıtıcılarla sınırlarsanız, çok yakında dikkat dağıtıcı alışkanlıklardan başka hiçbir şeyi olmayan bir “Hayat” inşa edersiniz. Her zaman her şeyden ve herkesten kaçıyor olursunuz.
Bu ilk “hile” çok önemli!

Kod 2: Yazın Artık

Çözümleri hayatınızdaki dikkat dağıtıcı şeylerden ayırmak şaşırtıcı derecede zor ve karmaşıktır. Bunun sebebi, dikkatimizi dağıtma konusunda kendimize yalan söyleme eğilimimiz olmasıdır. Dikkatimizi dağıtmamız gerektiğini kendimize söyleriz. Dikkatimizi dağıtmanın sadece masum ve eğlenceli olduğuna inanırız.
Ama hepsinden kötüsü, bazen dikkatimizi dağıtmanın aslında bir çözüm olduğuna inanmamız. Ofiste günde 12 saat geçirmenin bize istediğimiz sevgi dolu aileyi vereceğini, bir girişim kurup zengin olmanın gerçekleşmesi beklenen bir kariyer olduğunu düşünürüz.
Bu nedenle, hepimizin kendi düşüncelerini gözlemlemesi için bir yetenek geliştirmesi gerekiyor. Psikologlar bazen buna “metabilişsellik” derler.
Kendi düşüncelerinizi gözlemlemek için, düşüncelerinizi önünüze koyup onların size ait olmadıklarını iddia etmeniz gerekir. Ancak o zaman kulağa ne kadar saçma geldiklerini fark edebilirsiniz.
Bunu yapmanın yaygın bir yolu düşüncelerinizi düzenli olarak yazmaktır.
İster günlük olsun, ister blog… Hatta arkadaşlarınıza ve ailenize yazdığınız mektuplar ya da e-postalar bile olabilir.
Önemli olan, yaşamınızdaki problemleri aktif olarak araştırmanız ve davranışınıza üçüncü şahıs bakış açısıyla bakmanızdır.
Mesela duygusal boşluğa düşüp bu yaşadığınızı bir dizi insanla birlikte olarak aşmaya çalışmanız yanlıştır. Bu başta iyi bir fikir gibi gelebilir. Ama bir yerlere yazın. O zaman ne kadar aptalca olduğunu göreceksiniz.

Kod 3: Şikayet Etmeyi Bırakın

Şikayet etmek, kelimenin tam anlamıyla hiçbir işe yaramaz. Uçak rötar mı yaptı? Dışarıda yağmura mı yakalandın? En sevdiğin restorana ulaştın ve kapalı mıydı?
Derin bir nefes al… ve sonra sonsuza dek içinde tut, çünkü çeneni kapalı tutman gerekecek.
Şikayet etmek bir sorun yaratır ve var olan sorunu uzatır. Bu lanet şey, bir problemi ya da kötü bir deneyimi alır ve sonra onu adeta sosyal bir varlığa dönüştürür.
İnsanlar bir şeyleri berbat ettikleri için şikayet etmiyorlar. İnsanlar şikayet ediyorlar çünkü empati arıyorlar ve çevrelerindekilerle bağlantı kurmak istiyorlar.
Ne yazık ki, şikayet etmek, diğer insanlarla iletişim kurmanın en kötü yoludur.

Kod 4: Fantezi Kurmayı Bırakın

İnsanın hayal gücü güçlüdür. Ve hayal gücü oynamak için eğlenceli bir alandır. Bütün bir hafta sonu boyunca izleyeceğimiz filmlere, TV şovlarına ya da kitaplara bizi çeken şeydir.
Ancak kendimize uygulandığında, hayal gücü başka bir dikkat dağıtıcı olabilir. Şu an bizim için gerçek ve doğru olan şeylerden kaçınmanın bir yolu olabilir. Kanepede yalnız başına otururken basit bir başarı hissi oluşturmanın bir yolu gibidir.
Kendimizle ilgili kendini tekrarlayan fantezilerimiz güvensizliklerimizin verdiği tepkilerdir.
Bu fanteziler güvensizliklerinizi çözmenize yardım etmez. Aksine, hayal dünyasında yaşama eğiliminizi nesnelleştirmeye başlar.
Eğer o villa hakkında hayal kurmak için yıllarını harcarsan, şansını denemek için hayatının geri kalanını mahvedecek olan sen olacaksın. Herkes tarafından takdir edilmeyi ve sevilmeyi bir saplantı haline getirdiyseniz, en çok ihtiyaç duyacağınız bu anlarda kendiniz için ayağa kalkamayacaksınız.
Fanteziler, diğer tüm dikkat dağıtıcılar gibidir, korunaklı ve saf zevkten başka hiçbir şey için kullanılmazlar. Bu, hayatta bir daha asla seviye kazanamayacağınız gerçeğini güçlendirir.

Kod 5: Utançlarınızı Paylaşın

Hayat oyununda herkesin uğraştığı en büyük sorunu bir paragrafta özetlemek üzereyim. Hazır mısın?
Çocukken, yaşamdaki sorunların çoğuna karşı gerçekten güçsüzüz. Bu nedenle, çözümleri bulmamıza yardımcı olması için ebeveynlerimize güveniyoruz. Fakat ebeveynlerimiz çözümleri bulamadıkça, hayatın zorluğuyla başa çıkabilmek adına kendimiz için daha fazla dikkat dağıtıcılar yaratmaya başlıyoruz. Çocuklar olarak kendimiz için ne kadar dikkat dağıtıcı yaratırsak ya da ebeveynlerimiz bizi ne kadar buna mecbur bırakırsa yetişkin olduğumuzda bunlar, değiştirilmesi zor alışkanlıklara dönüşecek. Zamanla dikkat dağıtıcıların yalnızca sorunlara verilen tepkiler olduğunu unutacağız ve kendimiz için yanlış ya da yanlış bir şey olduğuna inanmaya başlayacağız. Dolayısıyla her ne pahasına olursa olsun bunu diğer insanlardan saklamamız gereken bir şey gibi görmeye başlayacağız.
Ve böylece, kendimizle ilgili bu şeyleri gizliyoruz ve onları gizlemek için, kendimizi daha da dağıtıyoruz ve bu telafisi zorlaşan sorunlara dönüşüyor.
Dikkat dağıtıcılardan kurtulmanın ve çocukluğumuzdan beri bizi rahatsız eden sorunları çözmenin en iyi yolu, onları açığa vurmak, onları paylaşmak ve kabul etmektir.
Eskiler “güneş ışığı en iyi dezenfektandır” derler. Bu bizim için de geçerli. En karanlık kısımları iyileştirmenin tek yolu onlara ışık saçmak.
İyi şanslar Player One!
Unutmayın, Yaşam oyunu karmaşık ve kafa karıştırıcı olacak şekilde tasarlanmıştır. Zorluk kazanmak için değildir, kazanmanın kendisinin ne demek olduğunu bilmektir. Çünkü asıl zorluk: kendi hayatımızın değerinin ne olduğuna karar vermek ve sonra dışarı çıkıp yaşamak için gereken cesarete sahip olmak.

Yazar ve Girişimci Mark Manson’ın bu harika içeriğinin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/