ELİTİZM NEDİR

ELİTİZM NEDİR?

Bir elit, bir toplumda veya bazı faaliyet alanlarında, statülerinden ötürü diğer insanlardan daha fazla ayrıcalık veya güce sahip olan nispeten küçük bir grup insandır. Elitizm, akademik dünyada, politikada, sanatta, sporda veya başka bir yerde bu tür düzenleyeme inanmakta veya desteklemektedir.

Elit kelimesi Fransızcadan gelen ‘seç’ ya da ‘seçildi’ kelimelerinden gelmektedir.

Sosyo-politik felsefede elitizm, toplumların bir elit tarafından yönetilmesi veya yönetilmesi gerektiği inancıdır. Elitizm teorisyenleri, elitlerin statülerini nasıl kazandıklarını ve sürdürdüklerini ve bunun için ne elde ettiklerini inceler.

Seçkinliğin üç kilit yönü var:

Bir insanı hangi nitelikler seçkin kılar?

İnsanlar hangi faaliyet alanlarında seçkin olabilir?

Seçkinlerin bir üyesi olmanın getirdiği faydalar nelerdir?

Seçkinlerin lehine olan temel argüman, en zeki ve en güçlü insanların iktidarı yönetme ve kullanmada en iyi kaliteye sahip olmalarıdır. En iyi insanlara sahip olmak en iyisidir.

Elitleri tanımlayan nitelikler değişkendir, kişisel başarı önemli olmayabilir. Elitlerin özellikleri şunlardır;

Belirli çalışma alanında titiz çalışma veya büyük başarı

Zorlu bir alanda uzun yetkinlik kardı

Belirli bir alanda (tıp, dövüş sanatları vb.) hizmet etmek için kapsamlı bağlılık ve çaba

Belirli bir alanda yüksek derecede başarı, bilgelik

Örneğin çoğu ülke eğitimi ortalama askerin çok ötesine geçen seçkin askerlerden oluşan bir özel kuvvet kullanır. Akademik seçkinler, uzun yıllar kendi disiplinlerini şekillendiren profesörlerden oluşur. Seçkinler için eşanlamlı olarak, bireyin seçtiği disiplinin en üst seviyelerinde etkili bir şekilde kalabildiğini gösteren sınıf olabilir.

 Elitizme karşı temel argümanlar eşitçilik, çoğulculuk ve popülizmdir. Elitler pratikte sadece en iyi insan veya insanlar değil, daha çok sadece belli ailelerin insanlarını içerir.

Elitizmin tarihine baktığımızda medeniyetler her zaman birkaç kişinin elinde yoğunlaşan güce sahipti ve seçkinler çoğu zaman bu statüyü ebeveynlik ve servetlerden aldılar. Zaman zaman en güçlü, en cesur, en akıllı kişiler kendilerini elit statüsüne yükseltmeyi başardılar. Bazı toplumlarda rahipler, entelektüeller, sanatçılar siyasi ve ekonomik seçkinlerle işbirliği içinde olmasıyla elit statüsüne yükselme potansiyeline sahiptiler. Son birkaç yılda anti-elist sesler olmasına rağmen, son birkaç yüzyıla kadar tartışmasız evrensel bir özellik olmuştur.

Avrupa’da ilk anti-elitist hareketi Protestan Reformu idi. Aydınlanma ve akıl yaşı, miras kalan iktidarların geleneksel yapılarına muhaliflerin artmasıyla karakterize edildi. 18. Yüzyılın sonlarına doğru Fransız ve Amerikan devrimleri, monarşiye karşı güçlenmeyi ve demokrasinin kurulmasının mümkün olduğunu gösterdi. O zamandan beri gücün kalıtsal imtiyaz ve aristokrasiden uzaklaşması çeşitli şekillerde devam etti.

Türkiye’de elitizmin önemli savunucularından biri İlber Ortaylı’ dır. Elitizme kendi bakış açısıyla yaklaşan Ortaylı’ nın elitizm ile ilgili söylediği birkaç cümle ile yazımızı sonlandıralım.

Elit seçkindir. Her işin seçkinlerinin meydana getirdiği ve klasmanda yatayına değil dikeyine de düşünebileceğimiz bir sınıf. İyi muslukçu da bu sınıfa girer, iyi bilgin de girer, falanca paşanın, kontun soyu da girer. Soyluluk yeterli değil elbette, eğer o değerler erimişse bu sınıfın dışında kalırlar.

Elitlik işini iyi yapan insanların toplumda dikeyine sınıflandırılmasıdır. Elit sistem demek irsi aristokratlık, soyluluk değildir; paranın elitizmi değildir; aklın, yeteneğin elitizmidir.”

Kategoriler: Kültür

Yorumlar (0) Yorum Yap

/