Çıraklıktan CEO’luğa Uzanan Başarı Hikayesi

Çırak olarak başladığı hayat mücadelesinde CEO’luğa kadar yükselen Erbakan Malkoç’un buruk, garip ve ilginç hayat hikayesini inceliyoruz.

Erbakan Malkoç kimdir?

11 çocuklu bir ailenin üyesi. İlkokul çağında anne ve babasını kaybedip yetim kalınca soluğu İstanbul’da alıyor. İşte otomotiv tasarımında dünya çapında bir üne kavuşan Malkoç’un başarı hikayesi.

Maddi imkansızlıklardan dolayı okuyamamış.                        

‘’İlkokul 2. sınıftan başarısından dolayı 4. Sınıfa geçti ama maddi imkansızlıklardan dolayı ve okuyamadı.’’

Küçük yaşlarda anne ve babasını kaybetti.                              

‘’ Annesini ve babasını küçük yaşlarda kaybetmesinden dolayı abisinin yanında büyüdü ve hayat mücadelesine küçük yaşlarda başladı.”

Otomobil tutkusu çocukluktan geliyor.                                    

‘’Doğdu köyde araba olmamasından dolayı şehirde araba gördüğünde ‘uzay mekiği ya da cin görmüş’ gibi büyülendiğini söylemekte.
”

Küçük yaşlarda hayat mücadelesine otomobil çırağı olarak başlamış.                                                                              

‘’Otomobil çırağı olmasında en büyük sebep otomobil tutkusundan kaynaklanmakta. Otomobil çıraklığını seçme sebebini ‘Otomobillere dokuma şansını yakalamak olmamdan dolayı’ anlatmakta.
”

Uzun dönem parasız çalışmış.                                                     

‘’Çırak olduğundan dolayı parasız çalışmış. Açlık ve yokluk içerisinde tutkusu peşinde gitmiş. İnsanların verdiği yemek ve giysiler ile hayatını devam ettirmiş.”

Ustalarından çok dayak yemiş.                                                   

‘’Ustalarından çok dayak yemiş ve bir arabayı çizdiği için kovulmuş ve yine de pes etmemiş.”

İlk kez abisiyle kendi atölyesini açmış.                                            

‘’İşinden kovulduktan sonra abisi ile birlikte hayallerinin peşinden gitmeye devam etmiş.”

O dönemde araçlarda aksesuar olmamasından dolayı bu eksikliği görüp tamamlamaya çalışmış.                                                       

‘’Eksiklikleri görüp bunları düzeltmek ve farklı şeyler yapmak için kolları sıvamış. O dönemde arabanın camları elleri açılırken bunu kendi yöntemleri ile otomatik cam yapmıştır bu da ilk inovasyonu olma özelliği taşımaktadır.”

Artık ‘’kişiye özel araç üretme’’ hayalini gerçekleştirmek için çalışmaya başlamış.                                                                  

‘’Bu fikrini öncellikle ailesine bahsetmiştir. Ailesi ‘’sen yapamazsın’’ diyerek her defasından karşısına çıkmasına rağmen o kimseyi dinlememiş.”

Bu fikri ortaya çıkmasında dinlendiği bir sohbetin etkisi olduğunu kendi anlatımı ile okuyoruz:                                     

‘’Daha çıraklık yıllarımdan Mercedes’i araştırmaya başladım araştırdığımda adamların 1880 yıllarında 20 mt bir ahırda çekiçle araba yapmaya çalıştıklarını öğrendim ve bakış açımı değiştirerek dedim ki: ‘’Sen bu şartlarda bu insanlarla mücadele etmen imkansız. Öyle bir şey yapmalısın ki onları, onların silahıyla vurmalısın.’’ Bu bakış açısıyla onların ürettiği araçları alıyor, daha iyi ve daha pahalı bir şekilde onlara satmaya başladım.’’

2009 yılında hedefine tam anlamıyla ulaştı. Avrupa standartlarına sahip olan tek şirket unvanı ile Dizayn VIP markasını kurdu. Dizayn VIP markasıyla Avrupa standartlarında tadilat yapan ve Tip Onay Belgeli bir şirket olan Dizayn VIP araç tasarımları dünyanın en zengin iş adamları, sporcuları, siyasetçileri ve sanatçıları tarafından kullanılıyor. Yaşıtları okul sıralarındayken Malkoç hayat mücadelesi veriyordu. Boynuna aküleri bağlayıp yırtık gömlekle kar altında ustasının peşinde gezerdi. Hayatı boyunca kimse ona inanmadı. Fakat şimdiyse herkesi mahcup etti. Şimdi her sabah altıda kalkıp İngilizce çalışıyor ve bir yaşam koçu var. Liseyi bitirip üniversite okuma hayalini gerçekleştiriyor. İlkokul mezunu fakat üniversitelerde girişimcilik ve liderlik dersi veriyor.

“Açılmayan kanatların büyüklüğünü kimse bilemez. Kanatlarınızı açıp uçamadıktan sonra kartal olmanızın ne anlamı kalır. Kartal olmak isteyen gençler lütfen kanatlarını açsın. Asla iki tavşan kovalamasınlar, ikisini de kaçırırlar. Hayallerimi bırakmadım. Gençler de hayallerinin peşini bırakmasın.” 

– Erbakan MALKOÇ