Girişimci hayallerimiz var. Bu hayallerden sürekli bahsedip asla hareket geçmiyoruz. Amerikalılar bu tür insanlara Wantrepreneur diyor. Bu çılgınlık tüm dünyayı sarmış durumda.
Peki neden girişimciliğe başlayamıyoruz? Temel bahanelere bir göz atalım:
– İyi bir fikriniz mi yok?
– Paraya mı ihtiyacınız var?
– Nereden başlayacağınızı mı bilmiyorsunuz?
– İyi bir ekip arkadaşı mı bulamıyorsunuz?
– Zamanınız mı yok?
Girişimcilik zaten bu sorulara cevap bulma ve bu sorunlarla mücadele etme sürecidir. Tüm bu problemlerin sürecin en başında çözülmüş olması sizi iyi bir girişimci yapmaz. Bunların tamamını çözmüş olarak yola da çıkamazsınız zaten. Çünkü tüm bu etkenler bağlantılıdır. Bir fikriniz olmalı ve en azından prototipini yaratmış olmalısınız ki yatırımcıya sunabileceğiniz bir projeniz olsun. Fikriniz iyi planlanmış olmalı ki size inanan iyi bir ortak bulabilesiniz. Daha az uyuyarak zaman yaratmalısınız ki girişiminiz başarılı olsun ve para kazanın.
…
Startup.Watch raporuna göre 2017’de Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminde 91 girişime toplamda 57.2 milyon dolar yatırım gerçekleşmiş. Elbette ABD ile yarışamayız fakat ortada risk sermayesine dahil edilmiş 57.2 milyon dolar varken hiçbirimizin de “Bu ülkede yatırım yok abi!” demeye hakkı yok. Bu ülkede yatırım var, sayısının artmasını temenni ettiğimiz melek yatırım ağları var, kuluçka merkezleri var. Ama fikirlerinin peşine düşen, uykusuz kalabilen, hayal kurabilen, araştırmayı ve okumayı sevmeye çalışan, denemekten korkmayan, dünyada bir şeyleri değiştirebileceğine inancı olan gençlerimiz yok.
…
Grant Cardone‘un çok sevdiğim bir sözü var:
“Kimse bir gün kapınızı çalıp hayallerinizi gerçekleştirdiğini söylemeyecek!”
…
Bahane yaratmak insanın doğasında var. Bu bir şeyi çok istediğimiz halde yapamıyor ya da elde edemiyor oluşumuzu kendimize yakıştıramamamızdan kaynaklanır. Bahane yaratmayın, başaran insanların sizden daha iyi fırsatları yoktu. Sadece harekete geçecek cesaretleri vardı.
İçeriğin en başında girişimcilik bahanesi olarak sunduğumuz sorulara tekrar dönecek olursak;
İyi bir fikriniz yoksa iyi bir fikir bulmak için çabalamayın. Var olan bir şeyin daha iyi olabileceğine inanarak da yola çıkabilirsiniz. Bunun muazzam örnekleri var. Mesela ABD’de 1985’te kurulmuş olan Blockbuster 1997’ye kadar pazarın lideriyken Netflix tarafından piyasadan silindi. Uber ABD’de 2009’da kurulmuştu fakat BiTaksi Türkiye pazarındaki fırsatı gördü ve 2013’te kurularak pazarda büyük yer edindi.
Paraya ihtiyacınız varsa bunun için ne yapıyorsunuz? Hiçbir yatırımcı fikir aşamasında size yatırım yapmaz. Sokaktan geçen herkesin bir fikri var. Sizi onlardan farklı kılacak olan nedir? Sizin de bir fikrinizin olması mı? Prototip tasarlayın. Planlama yapın. 5 yıllık gelir-gider projeksiyonu oluşturun. Yatırımcıya gerçek bir girişimci olduğunuzu hissettirin. Harekete geçin!
Nereden başlayacağınızı direkt olarak söylüyorum. Kuluçka merkezlerinde iyi bir girişimcilik eğitimi alabilirsiniz. Bununla ilgili yazdığım bir içeriği şuraya bırakıyorum.
İyi bir ekip arkadaşı için yine bir fikri iyi bir şekilde detaylandırmış olmalısınız. Girişimcilik etkinliklerini, etkinliğe beraber gittiğiniz arkadaşınızla konuşarak geçiriyorsanız boşuna gidiyorsunuz. Yakın çevremden etkinliklerde tanışarak başarıya ulaşmış muhteşem girişimci ekipler tanıyorum. İnsanlara “merhaba” demekten çekinmeyin. Sosyal olun!
Zamanınız yoksa zaman yaratın. 8 saat uyumak yerine 6 saat uyuyun. Bu sene daha az ders alın. Bedel ödemeden başarıyı beklemek yanlış. Başarının hayatınızdan çalacağı şeyler olmalı, bunlar olmuyorsa elde edilen başarının ne kadar başarı olduğu sorgulanmalıdır. Fedakar olun!
…
Bir gün bir girişimci olarak tanımak isteyeceğim cesur okurlara ilham olması dileğiyle…
Yorumlar (0) Yorum Yap