3 Soruda Elon Musk’ın Ortaya Attığı Simülasyon Teorisi İddiası Nedir?

Son dönemlerinde çalkantılı bir iş hayatı geçirse de modern zamanın en başarılı girişimcisi kabul edilen Elon Musk’ın ortaya attığı ve temelleri yüzyıllar öncesine dayanan Simülasyon Teorisi birçoğumuzun kulağına gelmiştir. Fikir babasının Jean Baudrillard olduğu “Simülakrlar ve Simülasyon” evrenin bir simülasyondan ibaret olduğunu ve gerçeklik algısının olmadığını anlatan bir teoridir. Günümüzde ise Elon Musk tarafından tekrar gündeme getirildi. Peki bu teori bizlere neleri anlatmaya çalışmakta ve insan sınırlarını içeren bu teori aslında nedir?

1) Teorinin kaynağı ve gerçek anlamı nedir?

Bilgisayar alanındaki simülasyon kavramından oldukça farklı bir anlamda olan buradaki simülasyondan kasıt belirli sınırlardan bahsediyor. Basit düzeyde bir simülasyon programı en fazla 3 boyutlu olabilen ve genellikle 2 boyutlu olarak kodlanan zaman ekseninde ilerlediği için bize gerçeklik algısı ve derinlik aşılayan bir sınırlamadır. Özellikle sınırlama olarak nitelendirilmesinin nedeni simülasyonu kurgulayan kimse onun koyduğu gerçeklikten dışarı çıkmanın mümkün olmadığı hatta bazı süper bilgisayarların bu konuda önceden uyarı hatası vermesidir.

2) Peki bu sınırlar gerçek yaşamda mevcut mu?

Bu sorunun cevabı tamamen fizik ve matematik kurallarıdır. Yani birtakım mekanik ve elektriksel olayları modelleyebilmemiz ve açıklayabilmemiz için bazı sabitleri kullanırız. Örneğin dielektrik katsayısı, kütle çekim indeksi, pi sabiti, Euler denklemleri vb. Bu sabitlerin sabit olmasındaki ana neden bize sağladığı işlem kolaylılığı değil, değiştirilemez birer mini yasa olmasıdır. Işık hızı tüm zamanlarda sabitti ve dönemsel değişikliklere göre değeri hiç değişmedi. Aynı şekilde Avagadro sayısı dünyanın tüm zamanlarında ve her yerinde aynı değerini korurken benzer şekildeki Planck sabiti üzerinde de hiçbir oynama yapılamamış ve bu sabit sadece keşfedilmeyi beklemiştir.

3) Sınırları aşarsak nelere ulaşırız?

Bu sorunun cevabını ise teorinin sahibi Elon Musk bile tam olarak kestiremiyor. Zira insanın normal koşullarda dahi algısının dışında kalan bazı olaylar mevcuttur. En basitinden insan kulağının bazı frekans aralıklarını duyamaması veya evrenin halen keşfedilen 7 boyutu olduğu öngörüsüne rağmen sadece 5 boyut algılanıp 3 boyutlu görme yetisinin olması gibi. “Simülasyon sınırları” da aynı şekilde farklı bir açıklamaya ihtiyaç duymaktadır. Bilimsel açıklamalarla temelleri oturtulsa dahi insanın sınırlarını aşma isteği ve yeni modern çağdaki teknoloji silahı “sınırlarımızı” zorlayacağa benziyor.
Kategoriler: Bilim, Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/