Albert Einstein’ın Dünyayı Değiştiren 7 Teoremi

Hüseyin GÜZEL

Hüseyin GÜZEL

EEE / PM / MSc / huseyinguzel.net

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Üretken, mucit ve dahi Albert Einstein, yaptığı çalışmalarla dünyayı değiştirdi…
Albert Einstein’ın bir dahi olduğu ve dünyanın en büyük düşünürlerinden biri olduğu kabul edilir. Her ne kadar icatlarla tanınmasa da, Thomas Edison ya da Nikola Tesla’da olduğu gibi, Einstein’ın teorileri ve fikirleri bugün de etkisini göstermeye devam ediyor.
Hayatının çoğunu görelilik teorileri, mekan, zaman, madde ve enerji gibi konuları araştırmak ile geçti.
Bu yenilikçi dahiyi tekrar düşündüğümüzde, Albert Einstein’ın en önemli başarılarından ve teorilerinden bazıları ve hatta en önemli 7 tanesi…

1. Işığın Kuantum Teorisi

Einstein, ışığın tamamen foton denilen küçük enerji paketlerinden oluştuğunu belirterek ışık kuantum teorisini geliştirdi. Burada fotonların da parçacıklar olduğunu, aynı zamanda tamamen yeni bir fikir ortaya koyarak; fotonların dalga benzeri özelliklere sahip olduğunu öne sürdü.
Ayrıca, yıldırım gibi büyük elektrik darbeleriyle oluştukları için elektronların metallerden yayılmasının ana hatlarını bulmak için biraz zaman harcadı. Bu makalede daha sonra tartışacağımız “fotoelektrik etki” kavramı üzerinde geliştirdi teoremini.

2. Özel Görelilik Teorisi

Einstein’ın çalışmalarında, Newton mekaniğinin elektromanyetizma anlayışıyla, özellikle de Maxwell denklemleriyle olan tutarsızlıklarını fark etmeye başladı. Eylül 1905’te yayınlanan bir makalesinde, ışık hızına yaklaşan nesnelerin mekaniği hakkında yeni bir fikir önerdi.
Bu kavram Einstein’ın “Özel Görelilik Teorisi” olarak bilinir hale geldi ve fizik anlayışını değiştirdi.
Özel Görelilik Teorisi’ni anlamak biraz zor olabilir, ancak bunu basit bir duruma indirgeyeceğiz.
Einstein, ışığın her zaman sabit olarak 300.000 km/s hızda gittiği anlayışıyla başladı ve eğer öyleyse, zaman ve mekan fikirlerimizin ne olacağını sordu? Bir lazeri ışığın hızının yarısını hareket ettiren bir şeye ateşlerseniz, lazer ışını hala bunu sabit tutar ve ışığın hızının bir buçuk katı kadar sürmez.
Bu nedenle, nesneler arasındaki mesafeyi ölçmemizin yanlış olması gerektiğini ya da o mesafeye gitmek için harcanan zamanın beklenenden daha büyük olduğunu fark etti.
Einstein, cevabın her ikisinin de olduğunu fark etti. Uzay ve zaman nesneler hareket ettikçe genişler. Uzayda hareketin; zaman içinde hareket olarak da düşünülebileceğini belirledi. Temel olarak, uzay ve zaman birbirini etkiler, her ikisi de ışık hızı ile ilgili göreceli kavramlardır.

3. Avogadro Sayısı

Kimya dersini aldıysanız Avogadro sayısını hatırlıyorsunuzdur veya en azından anımsıyorsunuzdur.
Einstein, bir akışkandaki parçacıkların düzensiz hareketi olan Brownian hareketini açıklamaya çalışırken, Avogadro sayısının ölçülebilir miktarlar cinsinden ifadesini de belirledi.
Bütün bunlar, bilim adamlarının periyodik tablodaki her element için bir atomun kütlesini veya molar kütlesini belirleme yoluna sahip oldukları anlamına geliyordu.

4. Bose-Einstein Yoğunlaşması

1924’te Einstein, bir fizikçiye Satyendra Nath Bose adında bir yazı gönderdi. Bu yazıda, ışığı ayırt edilemez parçacıklarla dolu bir gaz olarak düşünmenin bir yöntemini detaylı olarak açıkladı.
Einstein, bu düşünceyi atomlara yaymak için Bose ile birlikte çalıştı ve burada maddenin yeni bir halini (katı,sıvı,gaz gibi) öngördü: “Bose-Einstein Yoğunlaşması”. Bu halin ilk örneği 1995 yılında üretildi.
Bir Bose-Einstein yoğunlaşması esas olarak mutlak sıfıra çok yakın soğutulmuş bir atom grubudur. Bu sıcaklığa ulaşıldığında, atomlar güçlükle birbirlerine göre hareket ederler. Bir araya toplanmaya başlarlar ve tamamen aynı enerji hallerine girerler. Bu, fiziksel bakış açısından, atom grubunun tek bir atommuş gibi davrandığı anlamına gelir.

5. Genel Görelilik Teorisi

1916’da Einstein, Genel Görelilik Teorisi’ni yayımladı. Bu teorem, yerçekimini mekan ve zamanın bir özelliği olarak tanımlayan Özel Görelilik ve Newton’un Evrensel Gravitasyon Yasası kavramlarını genelleştirir. Bu teori, evrenin geniş ölçekli yapısının nasıl kurulduğuna dair anlayışımıza yardımcı oldu.
Genel Görelilik Teorisi şöyle açıklanabilir:
Newton, her biri ne kadar büyük olduğundan veya birbirilerinden ne kadar uzakta olduklarından bağımsız olarak, iki cismin birbirini çekmesi olarak iki nesne arasındaki yerçekimini ölçebilme konusunda bilime yardımcı oldu.
Einstein, fizik yasalarının, hızlanmayan tüm gözlemciler için sabit kaldığını, gözlemcinin ne kadar hızlı gittiğine bakılmaksızın, ışığın hızının sabit olduğunu belirledi. Alan ve zamanın iç içe geçtiğini ve bir gözlemci için bir defada meydana gelen olayların bir sonraki için farklı bir zamanda olabileceğini buldu.
Bu onun, uzaydaki büyük nesnelerin uzay-zamanı bozabileceği teorisi keşfetmesini sağladı.
Einstein’ın öngörüleri, modern fizikçilerin kara delikler ve yerçekimi merceğini incelemelerine ve anlamalarına yardımcı oldu.

6. Fotoelektrik Etki

Einstein’ın Fotoelektrik Etki teorisi, daha önce söylediğimiz gibi, ışık parladığında metallerden elektron emisyonlarını açıklıyordu. Bilim adamları bu fenomeni gözlemlemiş ve Maxwell’in ışık dalga teorisi ile bu bulguyu uzlaştırmayı başaramamışlardır.
Fotonları keşfi, bu olgunun anlaşılmasına yardımcı oldu. Işık bir nesneye çarptığında, fotoelektron olarak kabul ettiği bir elektron emisyonu olduğunu teorik olarak ortaya koydu.
Bu model, güneş hücrelerinin nasıl çalıştığının temelini oluşturuyordu — ışık, atomların bir akım üreten ve ardından elektrik üreten elektronları serbest bırakmalarına neden oldu.

7. Dalga-Parçacık İkiliği

Einstein’ın kuantum teorisinin gelişimiyle ilgili araştırması, şimdiye kadar başardığı en etkili sonuçlardan bazılarıydı. Einstein, kariyeri boyunca ışığın hem bir dalga hem de bir parçacık olarak ele alınması gerektiğini iddia etmekte ısrar etti. Başka bir deyişle, fotonlar aynı anda parçacıklar ve dalgalar gibi davranabilir dedi ve bu “dalga-parçacık ikiliği” olarak bilinir hale geldi.
Einstein’ın tüm “teoremleri”ni etkilerinin ışığında düşünmeliyiz. Çalışmaları modern kuantum mekaniği, fiziksel zamanın modeli, ışık anlayışı, güneş panelleri ve hatta modern kimyayı geliştirdi ve Einstein, bugün bildiğimiz fizik anlayışımızı net bir şekilde etkiledi.
Kaynak: Interesting Engineering
| Website | Linkedin | DeepBloo | Facebook | Twitter | Instagram |KnowHUB |  | Youtube | Blogger | SoundCloud | YazBEE | Medium |About Me | CV |
BLOG|
Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz 🙂 ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…

This post is also available in: English

Kategoriler: Alıntılar

Yorumlar (0) Yorum Yap

/