1) Bugün tüm insanlar itiraf etmek istemeseler bile giyim kuşamda, düşüncede, zevkte Avrupalıdır. Söylemde çok katı Avrupa karşıtı olabilirler ama gezegendeki neredeyse herkes siyaset, tıp, savaş ve ekonomiyi Avrupa’nın gözlerinden görüyor.
2) İnsanlar bilinmeyenden korktukları için değişimden kaçınırlar. Ancak tarihte değişmeyen tek şey, her şeyin değiştiğidir.
3) Modern insanlık bitmek tükenmek bilmeyen bir ‘fırsat kaçırma korkusu’ tarafından esir alınmış durumda. Hiç olmadığı kadar çok seçeneğimiz olmasına rağmen, tercihlerimize odaklanma yeteneğimizi kaybetmiş haldeyiz.
4) Tarihin en keskin yasalarından biri de şudur: Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve yeni zorluklar ortaya çıkarır. İnsanlar belli bir lükse alıştıktan bir süre sonra onu kanıksarlar. Onu yaşamlarında hep bulundururlar ve bir süre sonra onsuz yaşayamaz hale gelirler.
5) Cehaletimiz dışında hiçbir şey bizi engelleyemez.
6) Anlamdan yoksun bir evrende modern yaşam, güç peşinde bitmek tükenmek bilmeyen bir koşudur.
7) Pek çok kişi bu duruma karşı çıksa da asıl problem çocuklarda değil eğitim sistemindedir.
8) Kendi üniversitemdeki psikoloji bölümünün müfredatta ilk zorunlu dersi, “psikolojik araştırmada istatistik ve metodolojiye giriş”tir. Psikoloji öğrencileri ikinci yıllarındaysa “Psikolojik araştırmada istatistiksel yöntemler” dersini almak zorunda. Eğer insan zihnini anlamak ve hastalıkları iyileştirmek için önce istatistik okumanız gerektiğini söyleseydiniz Konfüçyüs, Buddha, İsa ve Muhammed hayrete düşerlerdi.
9) Erkeklerin ve kadınların rollerini, haklarını ve görevlerini biyolojiden ziyade mitler belirlediğinden, erkeklik ve kadınlık kavramları bir toplumdan öbürüne çok ciddi ölçüde değişiklik gösterir.
10) Tarih çok az insanın yaptığı, geri kalanların da tarla sürdüğü veya su kovaları taşıdığı bir şeydir.
11) Homo Sapiens, kendisinin de bir hayvan türü olduğu gerçeğini unutmak için elinden geleni yapıyor.
12) Geç modern çağdaki dünyamızın, tarihte ilk defa tüm insanların temelde eşit olduğunu iddia etmekle gururlanırken, tarihin en eşitsiz toplumunu kurma ihtimali çok yüksek.
13) Ayak izi rüzgarın olmadığı Ay’da bozulmamış halde duran Neil Armstrong, 30 bin yıl önce Chauvet Mağarası’nın duvarına el izini bırakan isimsiz avcı toplayıcıdan daha mutlu muydu?
14) Davranışı değiştirmeyen bilgi işe yaramaz.
15) Eşitlik mazide kaldı, bugünün modası ölümsüzlük.
16) Bugün bile insanlar arasındaki iletişimin büyük bölümü, ister e-posta ister telefon konuşması veya gazete sütunları olsun, dedikodudan oluşur. Yoksa siz tarih profesörlerinin öğlen yemeğinde Birinci Dünya Savaşı’nın sebeplerini tartıştığını veya nükleer fizikçilerin akademik konferansların kahve molasında zerreciklerden bahsettiklerini mi düşünüyorsunuz?
17) Kim bilir kaç üniversite mezunu genç çok çalışıp iyi paralar kazanacaklarını düşünerek büyük firmalara giriyor ve ancak otuz beş yaşından sonra bu işlerden ayrılarak gerçek istediklerini yapmaya çalışıyor?
18) Arzular acı çekmeye sebep olur, acı çekmekten tamamen kurtulmanın tek yolu da arzu duymaktan tamamen kurtulmaktır. Bunu yapmanın tek yolu da gerçekliği olduğu gibi yaşaması için zihni eğitmektir.
19) İnsanlar cehaletlerinin farkına pek varmazlar çünkü kendilerini, benzer düşünen arkadaşlar ve düşündüklerini destekleyen haberlerden oluşan bir yankı odasına kapatırlar ve odada inançları durmadan desteklenirken neredeyse hiç sorgulanmaz.
20) Çağ atlatan ilerlemeleri anlamak istiyorsanız antik metinleri ezberleyip tartışmak yerine bilimsel makaleler okumaya zaman ayırmalı ve laboratuvar deneyleri yapmak zorundasınız.
Yorumlar (0) Yorum Yap