Aydınlanma çağının en önemli yazar ve filozoflarından birisi olan Jean-Jacques Rousseau,yapıtlarıyla ve düşünceleriyle döneminin en etkili şahsiyetleri arasında yer almıştır.Ayrıca Fransız İhtilali’nin altyapısını hazırlayan aydınlanmacı düşünürlerdendir.
Yasaların kapsamı,toplumun yapısı ve devletin meşruiyeti konusunda öne sürdüğü fikirler uzun yıllar tartışılmış ve pek çok önemli düşünür tarafından benimsenmiştir.
…
Şimdi bu değerli düşünürün en ünlü eseri olan Toplum Sözleşmesi kitabından yönetim ve yasalar üzerine 16 alıntıya bakalım..
1-)”İyi yönetilen bir devlette cezalar azdır.Bunun nedeni bağışlamaların çokluğu değil,suçluların azlığıdır:Çökmekte olan bir devlette suçların çokluğu cezasız kalmalarına yol açar.”
2-)”Nasıl, bir mimar büyük bir yapıya başlamadan önce,yapıtın ağırlığına dayanıp dayanamayacağını anlamak için toprağı inceler ve sondalarsa,bilge bir yasacı da,aslında iyi birtakım yasaları kaleme almadan önce,bunları halkın hoş karşılayıp karşılamayacağını araştırır.”
3-)”Ey özgür uluslar! Şu özdeyişi aklınızdan çıkarmayın:Özgürlük elde edilebilir ama kaybedildi mi,bir daha ele geçmez artık.”
4-)”Her yasama sisteminin amacı olması gereken genel yararın ne olduğunu araştırırsak,bunun belli başlı iki şeye,özgürlük ile eşitliğe vardığını görürüz: Özgürlüğe varır çünkü her özel bağlılık devlet bedeninden eksilmiş bir o kadar güç demektir;eşitliğe varır çünkü eşitlik olmadan özgürlük olmaz.”
5-)”Devleti sağlamlaştırmak mı istiyorsunuz,iki ucu elden geldiğince birbirine yaklaştırın.Ne çok varlıklıların bulunmasına göz yumun,ne de çok yoksulların.Birbirinden ister istemez ayrılamayan bu iki durum,ortak yarara aynı ölçüde zararlıdır.Birinden zorbalığı kışkırtanlar,öbüründen de zorbalar çıkar.”
6-)”İlk köleleri köle yapan güçse,onları kölelikte tutan korkaklıkları olmuştur.”
7-)”Bir kalabalığı boyunduruk altına almakla,bir toplumu yönetmek arasında her zaman bir ayrım olacaktır.Dağınık yaşayan insanların sayıları ne olursa olsun,birbiri ardınca bir kişinin buyruğu altına girdikleri zaman,bence artık orada bir ulusla başkanı değil,bir efendi ile köleleri vardır.Bu belki bir topluluktur ama hiçbir zaman toplum sayılamaz.”
8-)”Toplum üyelerinden her biri,bütün haklarıyla birlikte kendini baştan başa topluluğa bağlar;çünkü bir kez,her kişi kendini tümüyle topluma verdiğinden,durum herkes için birdir;durum herkes için bir olunca da bunu başkalarının zararına çevirmekte kimsenin çıkarı olamaz.”
9-)”Doğal yaşama halinden toplum düzenine geçiş,insanda çok önemli bir değişiklik yapar:Davranışındaki içgüdünün yerine adaleti koyar,daha önce yoksun olduğu değer ölçüsünü verir ona.”
10-)”İnsanın toplum sözleşmesiyle yitirdiği şey,doğal özgürlüğü ile isteyip elde edebileceği şeyler üzerindeki sınırsız bir haktır.Kazandığı şeyse,toplumsal özgürlükle,elindeki şeylerin sahipliğidir.”
11-)”Öyleyse hükümet nedir? Yurttaşlarla egemen varlığın karşılıklı ilişkilerini sağlamak amacıyla kurulmuş,gerek yasaları yürütmek,gerekse politik ve toplumsal özgürlükleri sürdürmekle görevli,aracı bir bütündür.”
12-)”Egemen varlık yönetmeye,yönetici yasamaya,yurttaşlar da yasayı hiçe saymaya kalkıştılar mı,düzen yerini karışıklığa bırakır.Güçle istem artık birlikte yürümez olur,devlet de ya zorbalığa kaçar ya da anarşiye.”
13-)”Bir tanrılar ulusu olsaydı demokrasi ile yönetilirdi.Böylesi olgun bir yönetim insanların harcı değil.”
14-)”Başımızda kötü bir hükümet varsa,ona katlanmak gerektiğini biliriz: Asıl sorun iyi bir hükümet bulmaktadır.”
15-)”Bir krallık her saltanat süresinde,hükümdarın yetilerine göre ya genişler ya daralır diyebiliriz.Oysa bir senatörün yetileri daha az değiştiği için,devletin de sınırları daha kararlı olur ve yönetim daha da kötü işlemez.”
16-)”Hükümet kurma işi hiçbir zaman bir sözleşme işi değil, bir yasa işidir.Yürütme gücünü ellerinde tutanlar da halkın efendileri değil,görevlileridir;halk istediği zaman onları iş başına getirir,istediği zaman da işten uzaklaştırır.”
Yorumlar (0) Yorum Yap