Günah, Istırap, Umut ve Doğru Yol Üzerine Franz Kafka’dan 17 Muhteşem Aforizma

1) Doğru yol gergin bir ip boyunca ilerler; yükseğe değil, yerin az üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde ilerlememekten çok insanı çelmelemek için çekilmiş gibidir.
2) İnsanın asıl olarak iki günahı vardır, diğerleri de bunlardan kaynaklanır: Sabırsızlık ve tembellik. İnsanlar sabırsızlıklarından dolayı Cennet’ten atıldılar, geri dönemeyişleri de tembelliklerinden.
3) Bir noktadan sonra vazgeçmek olanaksızdır. Erişilmesi gereken nokta da orasıdır.
4) Ölüm arzusu, bilgeliğe kavuşulduğunun ilk belirtisidir. İçinde bulunulan yaşam katlanılmazdır, başka bir yaşam ise, ulaşılamaz. Ölmek isteğinin eklentisi utanç birer artık; nefret edilen eski hücreden alınıp, ilk iş olarak nefret edeceği yeni hücresine geçmeyi arzular, bunun için yalvarır. Eski inançların tortuları da bu düşüncede etkilidir; yeni hücreye nakledilirken efendi ortaya çıkacak, mahkuma göz ucuyla bakacak ve karar verecektir: “Bu adamı yeni hücreye götürmenize gerek yok, artık benim yanıma geliyor o.”
5) Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük bir mutluluktur.
6) Kötü davranmak bizden istenir; iyi davranmak ise, zaten içimizdedir.

7) Arzularıma gem vuracağım diye arzuluyorum. Arzulara gem vurmak, ruhundan yayılan sonsuz ışık demetinin rastgele seçilmiş bir tanesinde etkin olma arzusudur. Eğer çevremde buna benzer yörüngeler çizmek zorundaysam, yapacağım en doğru şey, hiç harakete geçmeksizin, ağzım hayretten açılmış, büyük düzeni izlemektir sadece ve bu haraketsizliğin bana kazandıracağı e contrario* güçten yararlanmak.
8) Varolan sahip oluş değildir, sadece oluş, nefesini teslim etmeyi, boğulup gitmeyi uman oluştur.
9) Almanca’da “Sein” sözcüğü iki anlama gelir: “Var olmak” ve “O’nun olmak”.
10) Her şey yanılsamadır: Olabildiğince az yanılsamaya çabalamak, alışılmış olanın dışına çıkmamak, en aşırının peşine takılmak. İlk durumda, İnsan ona ulaşmanın yollarını kolaylaştırarak İyi’yi ve elindeki silahları güçsüzleştirerek Kötü’yü aldatır. İkinci durumda, bu dünyanın işlerinde bile ele geçirilmeye değer bulmayarak aldatılır İyi. Son durumda, İyi ondan mümkün olan en uzak yere kaçırılarak ve Kötü son noktasına dek ulaşılarak zayıflatılacağı umularak aldatılır. İçlerinden en yeğlenesi seçenek ikincisidir; çünkü her üç seçenekte de İyi aldatılırken, bu seçenekte, görünüşte de olsa, Kötü aldatılmamaktadır en azından
11) Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edenin şüphesini, inananın inancını besler bu.
12) Cennet’ten atılma, aslında sonsuzluktur: Demem o ki, Cennet’ten atılma geridönüşsüzdür, yeryüzünde yaşamaktan kaçış yoktur, yine de eylemin sonsuzluğu, sürekli Cennette kalabilme umudumuzu yenilemekle yetinmez, aynı anda, belki de oradan hiç ayrılmadığımız anlamını taşır; bunu bilsek de bilmesek de.
13) Birbilerine benzememelerine rağmen aynı insanda buluşan öyle algılar bulunur ki, aynı nesneye yönelirler; bundan çıkarılabilecek tek sonuç, aynı insanda değişik öznelerin bulunduğudur.
14) İlk Günah’tan ötürü neden yakınıp dururuz daima? İlk Gnünah yüzünden değil, Hayat Ağacı’ndan ötürü kovulduk Cennet’ten, onun yemilerinden yemeyelim diye.
15) Yanılmaktan başka bir şey bilebilmen mümkün mü? Yanıltma ortadan kaldırılırsa da, geri dönüp o noktaya bir kez daha bakmamalısın, bakarsan bir tuz sütununa dönersin.
16) İnancın insanı deliliğe sürükleyen gücü, işte bu “mümkün mü” sözünde gizlidir, ancak bu olumsuzlamada kendini açığa vurur.
17) Evden çıkman, uzaklaşman gereksiz. Masanda otur ve söyleyeceklerimi dinle. Dinlemesen de olur, beklemen yeterli. Beklemesen de olur, hiç ses çıkarma ve tek başına ol. Dünya maskesini düşürmen için sana gelecektir; yababileceği başka bir şey yoktur, ayartıya kapılmış, ayaklarının altında kıvrılıp duracaktır.

*bütünle karşıtlık içinde
Kategoriler: Alıntılar

Yorumlar (0) Yorum Yap

/