Bir Çocuğun Gözünden Savaş: Ernst Glaeser’in 1902 Doğumlular Adlı Kitabından 15 Alıntı

Bugüne kadar tarih genellikle yetişkin insanların gözünden anlatılır. Oysa ki çocuklar savaşı farklı görürler. Henüz her şeyi yeni öğrenen çocuklara savaşı nasıl anlatırsınız? 1902’de doğan Ernst Glaeser hem I. Dünya Savaşı’na hem de II. Dünya Savaşı’na tanıklık eder. Tüm dünyayı derinden etkileyen bu savaşları ve süreci bir çocuğun gözünden görmek isterseniz 1902 Doğumlular adlı kitabı mutlaka okumalısınız.

1) “Savaşı anlamıyordum artık. Erkekler cepheye giderken neden öyle gülmüşlerdi? Kadınlar şimdi kocalarını düşündükçe neden ağlıyorlardı?”

2) “Önceden bu kadar çok barut, mermi üretilmeseydi savaş olmazdı. Her şey amacına ulaşmak ister.”

3) “Yetişkinler kendi kötülüklerine güzel adlar vermeyi uygun görürler, oysa çocuk tutunacağı bir dal olmadığı için güvenlikten yoksundur.”

4) “Ama kötülüğü bilmek onu sezinleyip durmaktan yeğdir.”

5) “Büyüklerin kendi aralarında anlaşamayacaklarını fark ettim. Hepsi de dünyayı yalnızca olmasını istedikleri gibi görüyorlardı.”

6) “Ben boş zamanlarımı güzel bir ülkede yaşarım. Kitaplarım bana yeter.”

7) “Yaşamın sırları insanları tedirgin etse gerek. Belki de o sırlar insanlarla yoğrulup büyüyor.”

8) “Biz, savaşı büyük bir kardeşlik bilmiştik. Şimdi birdenbire kazanç aracı olduğunu bildiriyorlardı. Savaş demek, Almanya zengin olmalı, şu, şu kömür ocakları, şu ya bu deniz yolları Almanya’nın olmalı demekti. Bunu kavrayamıyorduk. Almanya bir işletme, babalarımız da yöneticileri evde oturan bu işletmenin işçileri mi olmuşlardı? Kahramanlar ne zamandan beri işçilik yapmaya başlamıştı?”

9) “Tanışmayan insanlar ekmeklerini paylaşıyor, karşılıklı sigaralar ikram ediyor, birbirlerinin çocuklarına çikolatalar veriyorlardı. Çocuklar biraz korkuyorlardı, çünkü bu kadar iyi insanı hiç bir arada görmemişlerdi.”

10) “Yaşam benim için ilk olarak tek anlamlıydı, tehlikesizdi. Tuzaklardan, yalan yanlış sözlerden arınmıştı. Ot ottu, toprak topraktı, hayvan hayvandı, yaşam gerçekti.”

11) “Babam onların neden böyle iyi, el ele göründüklerini bana anlattı. Nefretlerini başka uluslara karşı kullanmak zorundalar da ondan. Bunu anlamıyor musun? Eskiden tek tek insanlar kötüydü, şimdi ise uluslar.”

12) “Sanat yalnız seçkin kimseler içindir; yığınlar, varlıklarının nedenini acılı yollarla kavrayabilirler.”

13) “Yaralanmak güzel şeydi. Ama en güzeli vurulup ölmekti.”

14) “Yaşamak kötü bir alışverişten başka bir şey değil. Ama biz, bize verilenlerin karşılığını iki-üç katıyla ödedik. Kimseye borçlu değiliz.”

15) “Çoğu zaman annem beni okşasın diye hastalanmışımdır.”

This post is also available in: English

Kategoriler: Alıntılar

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version