Steve Jobs’ın yüksek lisans diploması yoktu ve kesinlikle bir mühendis değildi ama pazarlamada ustalaşmıştı. Bu pazarlama becerileri Apple’ı en üst noktaya ilerletti ve şirketi batmanın eşiğinden döndürdü.
Apple’ın pazarlaması, benzer seviyede tanınırlık ve gelir sağlamak isteyen şirketlere kıstas oldu. Herhangi bir şirket de bu kuralları kendi pazarlama stratejilerinde eriterek hem var olan hem de gelecekte üretecekleri ürünleri ve hizmetleri için kullanabilir. Apple’ın pazarlamasından çıkarılabilecek 10 büyük ders ise şöyle;
1) Basit tutun.
Halihazırdaki ve olası müşteriler bilgiye boğulacakları karmaşık pazarlama kampanyalarına gereksinim duymazlar. Apple bunu daha işin başında anlayarak pazarlama tekniklerini olabildiği kadar basit tuttu. Ürünün özelliklerinin olduğu listeleri, fiyatı, dış sesleri ve özel efektleri temizledi. Reklamlarında ürünün nereden ve nasıl alınacağına dair bilgiler bulundurmadı. Onun yerine ürünlerini gösterdi ve dolambaçsız bir şekilde ürünün kendi adına konuşmasına izin verdi. Gösteriş ve gürültüden uzak, minimum içerikli reklamlar hazırlayarak basit grafiklerin mesajı iletmesine olanak tanıdı. Dinleyenlerin kafasını karıştıracak jargon ve teknik terimlerle konuşmayı ise hiçbir zaman tercih etmedi.
2) Ürün yerleştirme kullanın.
Apple ürünlerini TV şovlarına ve filmlere yerleştirmek için bir bütçe ayırır ama işe küçük başlamak da kabul edilebilir bir şeydir. Herhangi bir pazarlamacı ürününü, Instagram veya Snapchat gibi sosyal medyada etkili/nüfuzlu bir isimle yerleştirip paylaşabilir. Bir kere bu etkili isim ürününüzü paylaştığında ve takipçileri tarafından ürününüz yararlı bulunduğunda ilerlemeye olan tohumlar ekilmiş olur.
3) Müşteri değerlendirmelerine önem verin.
Apple müşterilerinden geri bildirim alma konusunda çok iyiydi. Bu, sizin de uygulamanız gereken ve kolayca uygulayabileceğiniz bir şeydir. Müşteriler çoğunlukla yorum yapmaktan memnun olurlar. Tabii ki kupon vermek ya da daha başka özel tekliflerde bulunmak yardımcı olur.Sosyal medyada ya da ürününüzün websitesindeki yorum kısmına yapılacak yorumlar/değerlendirmeler karşılığında verilen bedava deneme imkanı veya örnek ürün ile geri bildirim almayı kolaylaştırabilirsiniz.
Bu konuda her müşteriden gelen yorumda bu müşterilerin isimlerinin, fotoğraflarının veya avatarlarının olmasına dikkat edilmelidir. Eğer kurumlar arası bir iş söz konusuysa güvenilirliği arttırmak açısından web sitelerine bir link eklemek de önemlidir.
4) Sizi pazarın kalanından ayıran özelliklerinize odaklanın.
Apple’ın pazarlama stratejisinin büyük bir kısmı hiçbir zaman fiyatlama savaşlarına girmemesinden oluşur. Genellikle rakiplerinden yüksek fiyatlı da olsa fiyatlama stratejileri belirlidir. Bunu başarabilmelerinin arkasındaki sebep ise rakiplerinin yapamadığını yapıp ürünlerinin değerini duyurmaya odaklanmış olmalarıdır.
Apple, ayrıca, havalı özellikleri ve ürünlerine sınıf atlatan yaygın uygulamaları ile harika bir kullanıcı deneyimi sunmaya odaklanıyor. Şirketin önerdiği şey her ne olursa olsun müşterilerinin ödedikleri yüksek fiyata değdiğini düşündüklerinden emin olmak istiyorlar. Bu düşünce şekli tüm hizmet ve ürün sektörlerinde uygulanabilir. Sizi pazarın geri kalanından ayıran yönünüze odaklanın yeter.
5) Savunduğunuz bir şeyler olsun.
Müşteriler bir şeyleri temsil ettiğinizi bilmek ister. Ürünlerinizi aldıklarında ve kullandıklarında onları rahat hissettirecek bir neden olsun isterler. Bu ürünün kendisinden ayrı bir şeydir. Mesajınız sadece ürünle değil onun bağlantılı olduğu paketleme, perakende satış ve teminat gibi her şeyde açıkça görünmelidir. Bir diğer deyişle, vermek istediğiniz mesaj bütün bu platformlarda kendisini açıkça göstermelidir.
Tutarlı bir şekilde mesaj vermek müşterilerinizin size olan inancını güçlendirir. Pazarlama sürecinde emek sarfettiğiniz her şeyin nasıl göründüğü konusunda dikkatli olun ve hepsinin tutarlı olmasına özen gösterin.
6) Sadece ürün değil deneyim de yaratın.
Herkes ürün yaratabilir ama müşteri için tekrar tekrar heyecan yaratacak, akılda kalıcı bir deneyim yaratmak çok zordur. Rock konserindeymiş hissi veren ürün lansmanlarından film tarzı reklamlara, mağazalardan, alışveriş deneyimini değiştirecek online alışverişlere kadar bir çok alanda yaratıcı ve deneyimlenebilir olmalısınız.
Müşterinin aklında kalacak deneyimleri yaratmanın bir yolu hikaye anlatıcılığında gizlidir. Hikaye anlatıcılığı, müşterinizde aslında yaptığı şeyden, yani bir ürün almaktan, farklı bir hisse yol açar. Apple da bilgisayar, tablet ve diğer ürünlerini satın almayı heyecan verici bir hale getiriyor.
7) Anlayacakları dilden konuşun.
Apple müşterileri üzerine dikkatlice çalıştığı için onlarla daha derin bir bağ kurarak daha çok satış yapmaya olanak tanıyacak dilden konuşmayı biliyor.
Sadece kafa karıştırmaya yarayan hükümler ve şartları kaldırarak Apple, müşterilere ulaşmanın rakiplerinin henüz çözümleyemediği yeni bir yolunu buldu. Bunu, müşterilerinizin üzerine odaklanarak, onların nasıl etkileşime geçtiklerini, nasıl konuştuklarını, ürününüzden nasıl ve hangi açılarıyla bahsettiklerini öğrenerek siz de başarabilirsiniz.
8) Yaptığınız şeyle gizem oluşturun.
Apple’ın uyguladığı en iyi pazarlama yöntemi bir sonraki ürünü hakkında sürekli olarak bir şeyler açıklayarak bir gizem oluşturmak. Bu müşterileri fanatiklere dönüştürüyor ve Apple ne üretirse düşünmeden, sorgulamadan almalarını sağlıyor. Buna rağmen Apple biraz daha ileri giderek bazı bilgileri sızdırıp, dedikodular yayıp gelecek olan ürün etrafında bir gizem havası yaratıyor. Müşteriyi nasıl coşturacaklarını gerçekten iyi biliyorlar.
Pazarlamacılar genellikle müşterilerine ürünleri hakkındaki her şeyi anlatmaya çalışarak işin bütün heyecanını kaçırıken Apple, bazı bilgileri saklayarak kendisini heyecanla bekleyen bir kitle yaratıyor.
9) Duygulara başvurun.
Apple, reklamlarında pil ömrü, hafiza kapasitesi gibi şeylerdense iPadleri veya iPodlarıyla harika vakit geçiren insanlara odaklanır. Böylece müşterilerine duygusal açıdan dokunarak çevresindekilere de şirketin ürünlerini öven bir müşteri grubuna sahip olur.
Mutluluk, zevk gibi duygulara hitap eden görsel içerik arttıkça, bu içerik daha çok paylaşılır ve Apple’ın yaptığı gibi yaygın bir harekete dönüşür. Bu herhangi bir iş sahası ya da firma tarafından temel olarak güçlü görseller, duygusal bir dil ve pozitif bir atmosferle herhangi bir içerik için taklit edilebilir.
10) Görsel kullanın.
Çok daha az sözcük ve çok daha fazla görsel ile müşteri deneyimine olan etki arttırılabilir.Apple sadece 10 kelimeden oluşan reklamlar bile yaptı çünkü kelimelerin, özellikle fazlaca kullanılmış kelimelerin müşterilerde o sesi oluşturmadığını biliyor ve anlıyorlar. Pazarlama kampanyaları yapılırken daha az kelime dinleyicilere daha çok şey ifade eder, özellikle görsellere maruz kaldıklarında ürün, dinleyicilerde duygusal bağlamda daha çok etki bırakır.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap