Tardigrad olmak ya da olmamak…

  “Ekmek eskiden aslanın ağzındaydı şimdi midesinde” sözünü ben 90’lı yıllarda duyduğuma göre, sene olmuş 2018, ekmeğin yerini siz düşünün artık. 
  Söylenen bu durum ise maalesef yüzyıllardır dayı amca kontenjanına girenler için bir şey ifade etmiyor. Onlar her koşulda ve her şartta kendilerine en uygun ortamı bulabiliyorlar.
  Buna benzer özellik gösteren canlıların hayatlarına biraz göz atalım beraber.

  Bu canlı bizim gözle göremememize rağmen aklınıza gelebilecek her türlü uç noktadaki durumlara ayak uydurabilecek bir canlıdır.

  Biz onları gözle göremeyiz, sınav olur, mülakat olur göremeyiz. İşe onlar alınır, artık görünebilirler sanırsınız ama onlar kadro olarak ordadırlar sadece. Yine göremezsiniz.

  Genellikle nemli ortamlarda yaşayan bu türler, düşük nem ortamlarında da hayatta kalabiliyor.

  Bizimkiler de genelde yağlı ortamlarda yaşarlar. 

  Kuru ortamlarda büzülerek dokularında bulunan suyu buharlaştırıp oksijen tüketimini neredeyse durduruyorlar. Bu kendini koruma evresinde birçok olumsuzluktan neredeyse burnu bile kanamadan kurtulup, uygun ortamı bulunca normal yaşantısına geri dönüyor.

  Bir iş yapılacağı zaman ortadan kaybolurlar, işin kaymağını yeme zamanında ise ilk ortaya çıkanlar ise onlardır.

  Bu canlılar, bir meteor ile milyonlarca yıl boyunca uzayda seyahat edip, uygun şartlarda bir gezegene düştüğünde hayatın tohumlarını serpebilir.

  Siz yıllarca bi kurumda çalışırsınız. Bırakın istediğiniz yere tayininizin çıkmasını, kurum içinde oda bile değiştiremezsiniz. Ama onlar Sivas Suşehri ilçesinin bilmem ne belde belediyesinde biraz çalıştıktan sonra Ankara’da bi bakanlık binasında alırlar soluğu.

 Her şeye rağmen dönüp de aynaya bi bakın, halinize şükredin. Sonuçta böyle bi omurgasız sınıfında olmak da vardı.

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version