Orijinal Türk Dizisi Netflix’te

Bir şehir düşünün; ona aşık milyonlarca kişi. O milyonlarca kişiden birine bile, kısmet olmayacak bu aşka karşılık bulmak. Hiç kimseye ayrıcalık tanımayacak şehir ve hiç kimseye “sır” vermeyecek. Demeyecek ki “Şimdiye kadar içimde ne aşıklar kavuştu da ben kimseye yar olmadım.”. Herkes aşkını kalbine gömecek ve sessizce uzaktan seyredecek, şehrin tam orta yerinde yaşarken, onun verdiği nefesi kendi içine çekerken, ona dokunamayacak bile ve göğsünde sıkışan kalbi yorgun argın hayatta tutacak.

O şehir İstanbul’dur. Güzelliğindeki kudret dillere destandır da dünyanın gözü ondadır. Tam da “dünyanın gözü ondadır” cümlesine gerçek manasıyla karşılık gelen bir hikayemiz var.

Türkiye’ye Özel Netflix Dizisi

Netflix sadece kendi ülkesinde değil, pazara girdiği diğer ülkelerde de kendilerine ait orijinal dizi yapım ve yayınına ilgi duyuyor. Türkiye’de de orijinal Türk dizisi yapımı için harekete geçmiş durumda. Deyim yerindeyse sektörün kalburüstü yapımlarına imza attığını bildiğimiz Netflix’in bu adımı, Türk dizi sektörü için önemli.

Çevrimiçi yayın yapan kanallar ülkemizde yıllardır olsa da bu kanallarda yayınlanan Türk yapımı dizilerin şöhretleri BluTv-Masum ve PuhuTv-Fi ile arttı. Özellikle daha önce blogda farkı açılardan ele aldığımız “Fi” dizisinin reklam ve izlenme başarısı da bu ilgimizi kabarttı.

Netflix’in orijinal Türk dizisi yapacağı haberleri duyulduğunda hemen dedikodular da başladı. Bir söylentiye göre senaryo, ABD’den Suriye’ye giden daha sonrasında, IŞID’e katılan oğlunu bulmak için Türkiye’ye geri dönen bir babanın hikayesi olarak yayılmaya başlamıştı ancak; Netflix bunu kısa süre sonra yalanladı. Hikayenin bu olmaması Türkiye’nin sosyal ve politik imajı için sanki daha hayırlı olmuş gibi. Yayınlanması beklenen dizinin asıl konusu ise çok daha efsunlu; yerli bir Türk süper kahraman.

%100 Orijinal bir hikaye

Konusu N. İpek Gökdel’in kitabı “Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi” adlı romanından alınmış. İpek Gökdel, daha önce reklamcılık ve TV yapımcılığı ile ilgilenmiş biri olarak Hürriyet gazetesindeki röportajında, kitabı ileride dizi olarak görebilme duygusuyla yazdığını belirtmiş. Hikaye, Osmanlı ve Türk efsanelerinden beslenen, tarih ile harmanlanan ve sıra dışı güçlerinin olduğunu fark eden bir delikanlının, ülkesini koruma sorumluluğunu anlatan örgüsüyle oldukça dikkat çekiyor. Hem %100 yerli, hem fantastik hem de edebi bir roman olması münasebetiyle, üstelik bu hikayenin tüm dünyada aynı anda yayın yapan çevrimiçi bir platformda yayınlanacak olmasıyla ilgili olarak Netflix Uluslararası Orijinal Diziler Başkan Yardımcısı Eric Barmack; “İlk orijinal Türkçe dizimizi çekecek olmaktan dolayı heyecanlıyız. Genç, dinamik ve heyecan verici olan bu yepyeni projede O3 ile birlikte çalışıyoruz. Netflix’in bu muhteşem Türkçe yapım için en ideal uluslararası platform olacağına inancımız tam ve bu yıl içerisinde daha fazla detay paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.” diyerek bizleri heyecanlandırıyor.

Netflix, Türkiye’de çevrimiçi olarak seyredilen dizilerin ağırlıkla bilimkurgu ve fantastik diziler olmasından dolayı bu konuyu seçmiş olabilir. Ancak bu kategorilerdeki dizilerin, ülkemizde nadiren denenmiş olması ve bu kalitede bir örneğinin olmaması diziyi merak ve heyecanla beklememizi sağlıyor.

Dizinin başarısı için ilk PR çalışmasını, başrol oyuncusunun ünlü ve başarılı oyuncu Çağatay Ulusoy olacağını duyurması ile gerçekleştirmiş oldu. Seçmiş olduğu oyuncunun sahip olduğu hayran kitlesi ve dizinin konusunun bir ilk olması ile küçük ayak seslerinin yaklaştıkça yükseleceğini görebiliyoruz.

Orijinal Türk Dizisi; Karakalem ve Bir Delikanlı’nın Tuhaf Hikayesi

Kısa bir bilgi vermemiz gerekirse; kitapta bahsi geçen “Karakalem” bir karga. Kargalar uzun yıllar yaşadığı için “zamana tanıklık eden” bir karakter olarak edebiyatta birçok yazarın kullandığı bir semboldür.

Dizi, 2018 yılında yayına girecek, 10 bölümden oluşacak ve baş yapımcısı Onur Güvenatam olacak. Bölüm sayısının azlığı diziye olan rağbeti mutlaka artıracaktır. Ana konudan sapmadan, oyalayan sahneler olmadan, berrak bölümler sunan dizi örneklerine baktığımızda her zaman daha çok ilgi uyandırdığını görebiliriz. Hatta yoluna böyle başlayıp daha sonra yüksek reyting alması üzerine hikayesi uzatılan dizilerin zaman içerisinde yok olması bu hipotezi doğrular gibi.

Dizinin yayınlanacağı zamanı sessizce beklerken dizileşecek kitabın yazarı İpek Gökdel’in kitap hakkındaki etkileyici sözlerine yer verelim;

“Öyle bir şehir ki, dünyanın gözü onun üzerinde! Türlü efsaneler saklı içinde. Arka planda bu şehri geri almak isteyen, gözünü ona dikmiş binlerce yıllık stratejiler kurulu. Bu öyle bir şehir ki, Doğu buradan ileriye gidemiyor. Batı da buradan diğer tarafa geçemiyor. Dünyanın sınır şehridir İstanbul.”

Ve devam ediyor;

“Aşık oldum bu memlekete ama gizli bir aşk. Kariyer, evlilik, şirket kurmak, batırmak ve kızım Zeynep’le dolu geçen yıllarda, aşkımı içimde sakladım. Klişelerden, kapitalizm dişlilerinden, “kariyer” diye adlandırılan koca yalandan ötürü, içimdeki “Türkiye aşkı”nı yaşamaya zamanım kalmadı. Oysa İstanbul’u, Anadolu’yu, bu ülkenin dipsiz tarihini, binlerce yıllık arkeolojisini keşfetmek dururken, efsanelerinin peşinde koşmak varken, zaman boşa uçup gitti. Sonunda bu sevgiyi bir romana dönüştürmek nasip oldu.”

Başlarken de dediğimiz gibi İstanbul’a aşık milyonlarca kişiden birisi, ona bu romanı yazdı. Aslına bakılırsa bu bir aşk ilanıdır. Biz de bu aşka “Karakalem gibi tanıklık etmek” için sabırsızlanıyoruz.

Daha fazla içeriğe ulaşmak için Blogager adlı blog sitemizi ziyaret edebilirsiniz…
Kategoriler: Dijital, Uncategorized @tr

Yorumlar (0) Yorum Yap

/