Mülakat Uzmanlarının Göz Önünde Bulundurduğu 8 Şey

İş görüşmesine hazırlanmak görüşmeyi gerçekleştirmeye kıyasla nispeten daha basittir. Şirket hakkında biraz araştırma yaparsınız, görüşmeyi gerçekleştirecek kişi hakkında küçük bir sosyal araştırma yaparsınız, en olası soruları yanıtlamaya hazırlanırsınız. Ancak kendilerini görüşmecinin yerine koymak çoğu adayın ne yazık ki yapmadığı bir şeydir. Kimsenin körü körüne bir kişiyi işe almayacağını, şirketin ihtiyaçları doğrultusunda buna en uygun adayların öne çıkacağını unutmamak gerekir. Dolayısıyla iş görüşmesi için odaya girerken, “Görüşmeci en çok neyi istiyor?” sorusuna konsantre olmak size yardımcı olacaktır.

1. “Seni severim, umarım!”

Elbette insanlar sevdikleri ve aynı zamanda kendilerini seven insanlarla çalışmak isterler. Buna bağlı olarak görüşme sırasında gülümsemeniz karşı taraf tarafından artı olarak değerlendirilir. Aynı zamanda göz teması kurmanız, sandalyenizde hevesli oturmanız da beklenir. Sonuçta işveren-çalışan ilişkisi de ilk izlenimlerin mülakatla oluştuğu gerçek bir ilişki. Harika bir ilk izlenim bırakan ve hızlıca bağlantı kurabilen bir aday, aday havuzunda büyük balık haline gelir.
Kalifiye sahip olabilirsiniz, ancak görüşmeci sizinle çalışmaktan hoşlanacağını düşünmüyorsa muhtemelen sizi işe almaz. Hayat çok kısa.

2. “Umarım sizin için önemli olan soruları sorarsınız.”

Görüşme uzmanları, işe iyi uyum sağlayıp sağlayamayacağınızı anlamak isterler. Ancak sizin de bu işin kendiniz için iyi olduğundan emin olmanız da görüşmeciler için aynı derecede önemlidir. Bu nedenle; ilk haftalarda çalışandan beklenenler, şirketin en iyi performansı gösteren kişilerini olağanüstü hale getiren nitelikler, sonuçları gerçekten yönlendirebilmek için yapılacaklar gibi konularda soru sormanız istenir.
Soru sormadıkça işi gerçekten isteyip istemediğinizi karşı tarafa aktarabilmeniz pek mümkün olmayacaktır.

3. “Tabii bu sorular işle alakalıysa…”

Herkes iş hayatı ve sosyal hayatı arasında bir denge ister. Yine de; yıllık izinler veya mesailerle ilgili soruları sonraya saklayın. Öncelikle görüşme yaptığınız kişinin, bu iş için doğru kişi olup olmadığınızı öğrenmesine yardımcı olun. Daha sonra diğer konulardan bahsedin.

4. “Umarım öne çıkarsın!”

Mülakatların üzücü bir gerçeği, notlara bakılmadığı sürece birçok görüşmeden sonra çoğu adayın hatırlanmıyor olması. Dolayısıyla, potansiyel adaylardan genelde “paslanmaz çelik çantalı adam” ya da “Romanya’da büyüyen kadın” olarak bahsedilebilir.

Kısacası mülakat yapanlar sizi tırnak içinde şeklinde hatırlayabilirler. Bu yüzden tırnak içine yerleşecek kalıbı avantajınıza kullanın. Kalıbınız kıyafetleriniz veya bir hobiniz veya kariyerinizle ilgili olağandışı bir gerçek olabilir. Daha da iyisi, beklenen zamanın yarısında hazır ettiğiniz proje ya da yaptığınız büyük bir satış “tırnak içiniz” olabilir.

Görüşmelere katılan kişilerin sizi hatırlamaları için onlara bir ya da iki önemli ayrıntı verin.

5. “… ama kötü bir şekilde değil!”

Görüşmecilerin söylediğiniz her şeyi hatırlamalarının bir yolu yok fakat özellikle de olumsuz olanları hatırlamak her zaman daha kolaydır.
Bazı adaylar; mevcut işverenleri, iş arkadaşları ve müşterileri hakkında sorulmadan şikayet etmeye başlar. Şu anki işinizden nefret ettiğinizi söylemek yerine, bunun yerine daha fazla sorumluluk ve yetki kazanmaya hevesli olduğunuzu söyleyin. Görüşmeyi yapan kişi, yeni bir iş istemek için haklı sebeplerinizin olduğunu bilmek ister, eski işinizden çaresizce kaçmak istediğinizi değil.
Akılda tutun, görüşme uzmanları için bir mülakat ilk randevu gibidir. Şimdi sızlarsanız ve şikayet ederseniz, sürekli böyle olduğunuzu varsayarlar.

6. “Umarım hali hazırda bir projeniz vardır.'”

Şirket hakkında biraz araştırma yapmanız bekleniyor ve bu artı bir puan olarak değerlendirilmiyor bunu zaten olması gereken bir şey olarak varsayıyorlar. Gerçekten onları etkilemek istiyorsanız; sahadaki etkilerinizden, bulunacağınız katkılardan, projelerinizden söz edin. Belli bir becerinizden dümdüz bahsetmek yerine, onlara bu becerinin nasıl kullanılabileceğini gösterin.
Şirketin işleri nasıl yürüdüğünü unutmayın; ilk günden başlamak üzere kendinizi göstermeniz gerekir, bu nedenle hemen bir hareket görmek isterler.

7. “Neden bu işi istediğinizi bilmek istiyorum.”

Görüşmenin bitiminde, işi isteyip istemediğinize karar vermek için ihtiyaç duyduğunuz bilgileri nasıl elde ettiğinizi belirleyin.
Daha fazla bilgiye ihtiyacınız yoksa ve işi istediğinizi biliyorsanız, satış elemanlarının yaptıkları şeyi yapın ve iş isteyin. Her mülakat uzmanı, işi neden istediğinizi bilmek ister; nedenini açıkla. Belki kazanacağınız deneyim, takımla çalışmasını sevmeniz veya sık seyahat etmekten hoşlanıyor olmanız etkendir.
İşi istiyorsanız, objektif olarak bu işin sizin için mükemmel bir seçim olduğunu kanıtlayın.

8. “İçten bir şekilde takip etmenizi rica ediyorum.”

Her görüşmeci, sözlerinin takip edilmesini ve kısaca not alınmasını takdir eder. Görüşmeden keyif aldığınızı ve soruları cevaplamaktan mutluluk duyduğunuzu söylemek de kibar bir jesttir.Ancak bu naziklik tek başına sizi öne çıkarmayabilir.
Görüştüğünüz kişinin gerçekten dikkat edeceği şey, takip ettiğinizi konuşulan konuda fikir beyan ederek belirtmenizdir. Veri toplama tekniklerinden bahsediliyor ise şiddetle tavsiye ettiğiniz bir takım araçlar hakkında bilgi aktarabilirsiniz. Belki kalite kontrol hakkında konuştunuz, kullanılmak üzere hazırlanmış geliştirdiğiniz bir süreç kontrol listesini gönderebilirsiniz.
Görüşme sırasında ne kadar çok dinlerseniz, takip etmeniz de o kadar doğal ve kolay olacaktır. Unutmayın, mülakat bir ilişkinin başlangıcıdır ve en profesyonel ilişkiler bile hakiki ve içten etkileşimlere dayanır.

Kaynak 

Kategoriler: Kariyer

Yorumlar (0) Yorum Yap

/