Neden Hayatın Amacı ‘Mutluluk’ Kelimesi Olmamalı?

Çocukluktan bu yana bizlere en çok nasihat edilen şeylerden birisi de şüphesiz mutlu olmak için yaşa sözüdür. Çoğumuz hayatımızı mutluluk için yaşıyoruz ve hayatın yegane amacının mutluluk olduğuna inanıyoruz.
John Lennon da dahil olmak üzere birçok insan hayatta sadece mutlu olmak istediğini öne sürüyor:

“Okulda ‘büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sordular. Ben de ‘mutlu’ yazdım. Bana ‘ödevi anlamamışsın’ dediler, ben de onlara ‘siz hayatı anlamamışsınız’ dedim.” —John Lennon

Her ne kadar John Lennon’un düşüncesi güzel olsa da, biz bir de antik yunanlar bu konuda neler söylemiş bir bakalım:

Neden Mutluluk İçin Yaşanılmaz?

Plato ve Aristo gibi filozoflar, zamanında sıkça bu kavram üzerinde durmuştur. Onlara göre hayatın her koşulunda mutluluğa bel bağlamak; çoğu zaman bizi sınayan fakat sıkıntıya değer pek çok durumu haksız yere terk etmeye ya da en azından sorgulamaya meyilli olduğumuz anlamına gelmektedir. Bu da birçok duygu karşısında direncimizi azaltır.
Antik Yunanlılar için hayatın amacı mutluluk değil; Eudaimonia’dır.

Eudaimonia Nedir?

Bu kavram çoğu zaman mutluluk ile karıştırılır fakat dilimize en uygun çevirisi için “doyum” diyebiliriz. Mutluluk ile doyumu (eudaimonia) birbirinden ayıran şey ise “acı”dır. Tatmin olmak ve aynı zamanda baskı altında hissetmek, sorumlulukların getirdiği yükün altında ezilmek ya da zaman zaman kendimizi huzursuz hissetmek, mutluluk kelimesinin karşılamakta zorlandığı bir detaydır. Çünkü mutluyken bir yandan acı çekiyor olduğumuzu söylemek kafa karıştırıcı olabilir. Hayatımızda hiçbir zaman üzüntüden veya acıdan kaçamayacağımıza göre; sadece mutluluk hayali kurmak gerçeklikten uzak olabilir. Bu yüzden doyum (eudaimonia) hayatı daha geniş yerlerden kapsar ve bizi memnun etmeyecek, yoracak, zorlayacak, üzecek şeyleri de benimsemeyi önerir. Bu sayede şu an çektiğiniz acının, ileride iyi ki dayanmışım diyeceğiniz duruma dönüşmesine imkan tanımış olursunuz.
Hayatı mutluluk için yaşamak yerine doyum (eudaimonia) için yaşarsanız, anlık mutsuzluklarda kendinizi daha kolay toparlayabilirsiniz, çünkü benimsediğiniz bir duygunun sizde yaratacağı etki, beklemediğiniz ya da hayatınızdan çıkartmak istediğiniz bir duygunun sizde yaratacağı etkiden daha azdır. Hayatta olabilecek her şeyi benimsemek tek bir amaç için yaşamaktan daha değerlidir. Stoacı filozof Epictetus’un da dediği gibi:

Önemli olan başınıza ne geldiği değil, ona nasıl tepki verdiğinizdir.

Antik Yunanlılara göre kabullenmek, sabretmek ve doyuma ulaşmak, mutluluktan çok daha geniş ve değerlidir.
Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/