Duvarlara Çiçek Açtıran Kadınlar

Beyaz pamuk gibi saçlı, hafif kamburu çıkmış yaşlı bir büyükanne, gökkuşağının renklerini gökyüzü mavisi ile dolu bir kutunun içine koymuş ve fırçası ile dokunduğu her yerde çiçekler açıyor. Sindirella için bir dokunuşla balkabağından araba yapan peri kadar bir masal kahramanı olmayı hak eden Anežka Kašpárková, fırçasıyla çiçek açan duvarlar ortaya çıkarıyor.

Kendisi seksenli yaşlarının başında, Çek Cumhuriyeti’nin güneyinde küçük bir köy olan Louka’da yaşıyor. İlerleyen yaşına rağmen çalışmadan geçen bir günü, düşünmek bile istemiyor. Gençliğinde tarım sektöründe çalışmış ve resim tutkusunu bundan otuz yıl önce ülkesindeki bir ressamdan ders aldıktan sonra hayata geçirmek için ilk adımını atmış ve otuz yıldır köydeki evlerin duvarlarını tuval olarak kullanıyor. Genellikle kaliteli ve pahalı göründüğünü düşündüğü mavi rengi kullanıyor ve çiçek motifleri çiziyor. Çiçekleri sevdiğini mutlulukla, gülümseyerek söyleyen büyükannenin çizimleri, bir sanat eseri olarak nitelendiriliyor olsa da o, bunu sadece mutlu olmak için yapıyor. ”Ben bir sanatçı değilim ve sadece sevdiğim şeyi yapıyorum.” diyor alçak gönüllülükle.

Yüksek duvarlar bile ona pes ettiremiyor; merdiveniyle aşamayacağı engel yok gibi. İşte büyükanne köyünü böyle daha güzel hale getiriyor. Belki bir gün bizim yolumuz da Louka köyüne düşer ve bu güzellikleri yerinde görebiliriz.

İzmir’de Nuran Erden

Yolumuzun düşmesi daha muhtemel olan, İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Germiyan köyünde de Nuran Erden, köyündeki evlerin duvarlarını motifleriyle süslüyor. Resim yapmayı çok sevdiğini belirten ve tarımla uğraşan Nuran Erden, çizimleriyle köyün duvarlarını renklendiriyor. Bugüne kadar sadece bir kişi evinin duvarlarının boyanmamasını istemiş ve Nuran Erden’in ona cevabı ise: ”Ev seninse duvarlar benim” olmuş.

Anežka Kašpárková ve Nuran Erden birbirlerinden bu kadar uzakta olmasına karşın, ikisinin de mesajı ortak: Yaşımız, eğitimimiz, statümüz ne olursa olsun; hayata güzellik katmamız her zaman her yerde mümkün.